DNA origami tekniğiyle altıgen peptit yapılardan oluşan ve tümör hücrelerini hedef alan akıllı nanorobotlar geliştiren bilim insanları kanser hücrelerini yok etmeyi hedefliyor.
Gök cisimlerinin gökyüzündeki hareketlerinin anlaşılmasını önemli ölçüde kolaylaştıran Ortak Merkezli Küreler Modeli, gökyüzündeki nesnelerin parlaklıklarındaki değişimi açıklayamıyor yani model bu konuda gözlemlerle desteklenemiyordu.
2024’ün bilimsel keşiflerini ve teknolojik yeniliklerini en etkileyici şekilde gözler önüne seren kareleri sizler için bir araya getirdik.
Evrende bir septilyon yıldız olabileceği tahmin ediliyor. Bu yıldızların bir bölümü Güneş’ten binlerce kat daha büyük. Gelin şimdi devasa büyüklükteki bu yıldızların bazılarını daha yakından tanıyalım.
SN1006 isimli süpernova kalıntısının bu fotoğrafı X-ışını, görünür bölge ve kızılötesi dalga boyunda gözlem yapabilen farklı uzay ve yer teleskopları tarafından alınan görüntülerin birleştirilmesi ile elde edildi.
Toronto Üniversitesinden araştırmacıların yaptığı bir araştırmada hızlı radyo dalgası patlamalarının, yıldızlar arasında dolaşan gök cisimlerinin nötron yıldızlarına çarpmasından kaynaklanabileceği anlaşıldı.
Kozmolojinin standart modelinde karanlık enerji, kozmolojik sabitle açıklanır. Ancak son bilimsel çalışmalar, karanlık enerjinin zannedilenin aksine zamanla değiştiğine işaret ediyor.
Yıldızımız Güneş’in, yakıtı tükenerek yaşamı sonlandığında bir kara delik oluşmayacak. Güneş yaklaşık 5 milyar yıl içinde önce kırmızı deve, bir o kadar yıl sonra da gezegenimsi bulutsuya dönüşecek.
James Webb Uzay Teleskobu (JWUT) ve Hubble Uzay Teleskobu (HUT), adeta bir çift göze benzeyen, etkileşen iki sarmal gök adanın görüntüsünü elde etti.