Son yıllarda migrenin oluşumundaki rolü olduğu anlaşılan kalsitonin gen ilişkili peptid (CGRP) adlı molekülün etkisini engellemeyi hedefleyen ilaçların hem atağın akut evresinde hem de atakları önlemeye yönelik tedavilerde etkili olduğu bulundu.

adventtr/iStock
Türk düşünce tarihinin seçkin temsilcilerinden biri olan Fârâbî bilim, felsefe, mantık ve müzik gibi entelektüel kültürün farklı dallarında çok sayıda eser kaleme almış, sahip olduğu bilgi derinliği, üstün kavrayış gücü ve karmaşık problemlere yalın ve anlaşılır cevaplar verebilme yeteneği sayesinde düşünce tarihine Aristoteles’ten sonra Muallim-i Sânî yani İkinci Bilge olarak geçmeyi başarmıştır. Varlık ve var olanlar hakkındaki temel felsefi sorulara getirdiği açıklamalar, Doğu ve Batı felsefe geleneklerine ve klasik mantığa yaptığı katkılarla birlikte bu bilim dallarının biçimlenmesinde etkili olmuştur.
Fârâbî’nin eserleri, İslam dünyasında çeviri döneminden özgün eserlerin üretilebildiği bir kültürel olgunluk, yeterlik ve yetkinlik dönemine geçildiğinin kanıtıdır. Felsefe alanındaki yetkinliği Doğu ve Batı felsefe tarihinin önde gelen filozoflarının düşüncelerine yön verirken bilim alanında da yeni kuramların geliştirilmesinin önünü açmıştır. Mesela İbn Sînâ (980-1037) varlık bilimini onun sayesinde kavradığını otobiyografisinde açıkça bildirirken Latin Orta Çağ filozoflarından Albertus Magnus (1200-1280) ve Thomas Aquinas (1225-1274), Fârâbî’nin fikirlerinden derinlemesine etkilenerek kendi düşünce sistemlerini oluşturmuştur.
Yıldızların Bilimi
Fârâbî, bilimleri sınıflandırırken gök bilimini matematik bilimleri grubuna dâhil ederek “yıldızların bilimi” olarak adlandırmış ve iki kısma ayırmıştır. Birincisine astroloji adını vermiş ve astrolojiyi “İnsanların yıldızlara bakarak sonuçlar çıkardıklarını düşündükleri bir etkinliktir.” şeklinde tanımlamıştır.
İkincisini ise asıl bilim olarak sayılan matematiğe dayalı gök bilimi olarak adlandırmış ve “gök nesnelerinin biçimlerini, birbirlerine olan göreli uzaklıklarını, büyüklüklerini, hareket türlerini, gökyüzünde takip ettikleri görünür rotaları, doğuş ve batış zamanlarını ve konumlarını inceleyen bir bilim dalı olarak tanımlamıştır.
Devamını okumak için TÜBİTAK Yayınlar web sitesini ziyaret ederek abone olabilirsiniz.
Yazar: