Son yıllarda migrenin oluşumundaki rolü olduğu anlaşılan kalsitonin gen ilişkili peptid (CGRP) adlı molekülün etkisini engellemeyi hedefleyen ilaçların hem atağın akut evresinde hem de atakları önlemeye yönelik tedavilerde etkili olduğu bulundu.

Erik Zumalt, The University of Texas Austin
James Webb Uzay Teleksobu (JWST) ile gözlemler yapan bir grup araştırmacı, oluşum zamanı bakımından, evrenin bilinen en eski kara deliğini keşfetti. Büyük Patlama’dan sadece 500 milyon yıl sonra var olduğu tespit edilen kara deliğin kütlesi Güneş’inkinin 300 milyon katı kadar. Süper kütleli kara delik, evrenin erken zamanlarında var olmuş “ufak kırmızı nokta” türü bir gök adanın merkezinde yer alıyor.
Işık uzayda sonlu bir hızla yayıldığı için uzayda ne kadar uzağa bakarsak zamanda o kadar geriyi görürüz. JWST ile araştırmalar yapan CAPERS projesi araştırmacıları da en uzak ve dolayısıyla evrenin en eski zamanlarında oluşmuş gök adaları keşfetmeye ve incelemeye çalışıyor. CAPERS projesi çalışanlarından, University of Texas Austin’den bir grup araştırmacı, oluşum zamanı bakımından, evrenin bilinen en eski kara deliğini keşfetti. CAPERS-LRD-z9 adı verilen gök adanın merkezinde yer alan kara deliğin tespit edilmesini sağlayan ışık ışınları, Büyük Patlama’nın 500 milyon yıl sonrasından beri uzayda yol alıyordu. Bu durum kara deliğin ve kara deliğin içinde bulunduğu gök adanın günümüzden yaklaşık 13,3 milyar yıl önce var olduğunu gösteriyor.
CAPERS-LRD-z9, JWST çalışmaya başladıktan sonra keşfedilmiş, yeni bir tür gök ada örneği. Ufak kırmızı noktalar olarak adlandırılan, evrenin ilk 1,5 milyar yıllık döneminde var olmuş bu kırmızı renkli gök adalar daha önceleri bilinenlere kıyasla hem çok daha yoğun hem de çok daha parlak. CAPERS-LRD-z9’un merkezinde keşfedilen kara delik, ufak kırmızı nokta türü gök adaların yapısı hakkında da bilgi veriyor. Normalde bir gök adanın aşırı parlak olması, içinde çok sayıda yıldız olmasına bağlanır. Ancak gök adanın yaşının görece küçük olması göz önüne alındığında gözlemlenen parlaklığı açıklayabilecek kadar yüksek miktarda yıldız bulundurması olasılık dışı. Merkezinde süper kütleli bir kara delik bulunması ise gök adanın aşırı parlaklığına bir açıklama getiriyor. Çünkü kara deliklerin güçlü kütle çekimi, etrafındaki madde bulutlarından ışık yayılmasına yol açar.
Keşfedilen yeni gök ada ufak kırmızı noktaların rengi ile ilgili de bir açıklama sunuyor. Araştırmacılar, bu tür gök adaların parlak kırmızı rengini kara deliğin etrafından yayılan ışığın kara deliği çevreleyen yoğun madde bulutundan geçerken renginin kırmızıya kaymasına bağlıyor.
CAPERS-LRD-z9’un merkezindeki kara deliğin aşırı büyük kütlesi de dikkat çekici. Bir kara deliğin birkaç yüz milyon yılda Güneş’inkini 300 milyon katına ulaşacak kadar büyük miktarda kütle biriktirmesi beklenen bir durum değildir. Bu gözlem, evrenin ilk dönemlerinde kara deliklerin daha önceleri düşünülenden daha hızlı büyüdüğüne ya da başlangıçtaki kütlelerinin daha önceleri tahmin edilenden daha büyük olduğuna işaret ediyor.
Kaynaklar: