Viyana Tıp Üniversitesinde Hematoloji Uzmanı Philipp Staber tarafından yürütülen çalışmada çeşitli kanser ilaçlarının etkinliği, hastalardan alınan kanser hücrelerinden vücut dışında oluşturulan hücre kültürleri üzerinde deneniyor.
Geçtiğimiz sayılarda sürücüsüz araçların şoförleri işsiz bırakabileceğine değinmiştik. Bu kez de sigortacılık sektöründe benzer bir durum söz konusu. Japonya’daki Fukoku adlı sigorta firması otuz dört sigortacının yerine IBM Watson yapay zekâ yazılımını kullanmaya başladı. Watson, hastane kayıtlarını ve ilgili diğer belgeleri inceleyerek sigorta primlerinin belirlenmesi için gerekli verilerin toplanmasını sağlıyor. Sonrasında çalışanlar son bir kontrol yaparak işlemi bitiriyor. Sistemin kurulması için 1,7 milyon dolar, yıllık bakımı için de 128.000 dolar gerekiyor.
İnsanları işsiz bırakan sadece yapay zekâ değil. Amazon’un yirmi ana dağıtım deposunda toplam 45.000 robot çalışıyor. Geçen yıl bu rakam 30.000, ondan önceki yıl 15.000 civarındaydı. Yani Amazon her yıl kadrosuna 15.000 robot katıyor. Depoda kullanılan robotlar, çoğunlukla ürünlerin seçilmesinde, paketlenmesinde ve taşınmasında görev alıyor.
Diyabet hastaları için ayak sağlığı büyük önem taşıyor. Siren Care adlı firmanın ürettiği elektronik çoraplar normal bir çorap gibi giyiliyor. Çoraplar ayaktaki yaralanmayı tespit edebilen alıcılar yoluyla cep telefonu uygulamasına bilgi veriyor.
Bir uzvunu kaybetmiş kişilerin sanki bu uzuvları hâlâ yerindeymiş gibi acı çekmesine hayalet uzuv ağrısı deniliyor. Bu durumun kısmen sinir uçlarının uyarılmasından kısmen de psikolojik etkenlerden kaynaklı olduğu düşünülüyor. Sorunu çözmek için Calmers Teknoloji Üniversitesi’nden Max Ortiz Catalan tarafından geliştirilen bir yöntemle uzuv kaybı yaşayan kişilere sanal uzuvlar takılmış. Sinir uçlarına bağlanan elektronik cihazlar yardımıyla kişilerin sanal uzuvlarını kontrol etmesi sağlanmış. Bir ayna karşısında, olmayan uzuvlarını sanki varlarmış gibi kontrol edebilen kişiler acılarının azaldığını belirtmiş. On dört kişi üzerinde yapılan çalışmanın ayrıntılarına http://press.thelancet.com/phantomlimb.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.
Kickstarter.com gibi kitle fonlama siteleri son zamanlarda girişimciler için önemli bir kaynak bulma yöntemi haline geldi. Projesini hayata geçirmek isteyen bir girişimci ya öz kaynaklarını kullanmalı ya da bir yerlerden yatırım bulmalı. Bu yöntemlerle yeterli kaynak bulamayan girişimciler kitle fonlama platformları aracılığıyla insanların mali desteğini alarak fon oluşturabiliyor.
Söylediklerinizi anlayarak ufak tefek işleri sizin için halledebilen Apple Siri ve Amazon Alexa gibi sanal asistanlar, hayatın içinde yaygın olarak yer almaya başladı. Bunlar genellikle kendi isimleriyle çağrıldığında harekete geçiyorlar. Mesela “Alexa, ışıkları söndür” dediğinizde Alexa bu komutun kendisi için olduğunu anlıyor ve gerekeni yapıyor. Ama bunun istenmeyen sonuçlara neden olma riski de var.
Farklı cihazlar arasında herhangi bir uygulamaya gerek olmadan kolayca dosya paylaşma ihtiyacı duyuyor, üstelik paylaştığınız dosyanın da gönderdiğiniz kişiden başkasına gitmediğinden emin olmak istiyorsanız https://takeafile.com/ adresinde sunulan hizmet tam aradığınız şey olabilir.
Bir dönem balıkların dolaştığı sanal akvaryumlar en yaygın ekran koruyuculardan biriydi. Araştırmacılar şimdi benzer bir yaklaşımı bilimsel araştırmalar için kullanmaya hazırlanıyor. Bu amaçla New York Üniversitesi (NYU), Tandon Mühendislik Yüksek Okulu araştırmacısı Maurizio Porfiri’nin liderliğindeki bir araştırma ekibi, insan genlerine olan yakınlığı nedeniyle biyomedikal araştırmalarda en çok tercih edilen türlerden olan zebra balığının yüzerken gösterdiği davranışları gerçekçi bir şekilde ekrana aktarabilen bir simülasyona imza atmış.