Virginia Tech’teki Fralin Biyomedikal Araştırma Enstitüsünde çalışan bilim insanları, glioblastomaya karşı umut vadeden bir molekül geliştirdi.
FabrikaCr/iStock
Glioblastoma, yetişkinlerde en sık görülen ve en agresif beyin tümörü türü. Cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapiyle yapılan tedavilere rağmen tümör genellikle tekrar ortaya çıkıyor. Bunun başlıca nedeni, tedaviden etkilenmeyen glioblastoma kök hücreleri. Bu hücreler uzun süre pasif durumda kalabiliyor sonra yeniden aktif hâle gelip tümörü tekrardan oluşturabiliyor.
Virginia Tech’teki Fralin Biyomedikal Araştırma Enstitüsünde çalışan bilim insanları, glioblastomaya karşı umut vadeden bir molekül geliştirdi. Cell Death and Disease dergisinde yayımlanan çalışmanın sonuçlarına göre laboratuvarda tasarlanan JM2 adlı bu deneysel ilaç, tedaviye dirençli tümör hücrelerini hedef alarak tümörün yeniden oluşma hızını önemli ölçüde yavaşlatabiliyor. Araştırma ekibi, tedaviye dirençli bu hücrelerin yapısını inceleyerek “connexin 43” adlı özel bir proteine odaklandı. Normalde hücreler arası iletişimde görev alan bu protein, kanser hücrelerinde farklı davranabiliyor. Tümör kök hücrelerinin birbiri ile iletişim kurmasını sağlayan bağlantı noktaları oluşturarak tümör büyümesini destekleyebiliyor. Yüksek çözünürlüklü mikroskoplar kullanılarak yapılan gözlemler, connexin 43 proteininin glioblastoma kök hücrelerindeki mikrotübüller (hücrenin iskeletini oluşturan ve mekanik destek sağlayan yapılar) boyunca sıralandığını gösterdi. Bu keşiften yola çıkan araştırmacılar, connexin 43'ün mikrotübüllerle olan etkileşimini taklit eden JM2 adlı özel bir peptit geliştirdi. Deneylerde JM2 peptidinin yalnızca tümör kök hücrelerini hedef alarak bu hücrelere zarar verdiği, sağlıklı beyin hücrelerini ise etkilemediği görüldü. Bu da molekülün oldukça seçici ve güvenli olabileceğini düşündürüyor.
Çalışmada glioblastoma beyin tümörü olan hastalardan alınan hücre örnekleri kullanıldı. Bu sayede laboratuvar ortamında gerçek hasta hücreleri üzerinde çalışmak mümkün oldu. Kültür ortamında büyütülen tümör modellerinde JM2’nin tümör yapısını küçülttüğü açıkça gözlemlendi. Deney hayvanları üzerinde yapılan testlerde de tümör büyümesinin önemli ölçüde yavaşladığı tespit edildi.
Henüz insanlar üzerinde denenmemiş olsa da elde edilen veriler, JM2’nin gelecekte glioblastoma tedavisinde etkili bir peptit temelli ilaç adayı olabileceğini gösteriyor. Özellikle kemoterapi ile birlikte kullanıldığında tümörün tekrar oluşmasını geciktirerek hastaların yaşam süresini uzatabilir. Şu anda bilim insanları, JM2’nin tümöre doğrudan ve etkili bir şekilde ulaştırılabilmesi için biyolojik olarak çözünebilen nanoparçacıklar ve genetik taşıyıcılar gibi yeni yöntemler üzerinde çalışıyor.
Kaynaklar: