Virginia Tech’teki Fralin Biyomedikal Araştırma Enstitüsünde çalışan bilim insanları, glioblastomaya karşı umut vadeden bir molekül geliştirdi.
Elen11/iStock
Yeni bir araştırmaya göre okyanuslarda fırtınaların takip ettikleri rota boyunca okyanus sularında neden oldukları soğuma etkisi, eskisine göre daha kısa süreler içinde kaybolarak takip eden fırtınaların şiddetinde artışa neden oluyor.
Şiddetli fırtınalar olan tropikal siklonlar ve kasırgalar enerjilerini okyanuslarda depolanan ısıdan alır. Deniz yüzeyi sıcaklıklarının yükselmesi, fırtınaların potansiyel olarak ulaşabilecekleri maksimum şiddeti artırır. Öte yandan fırtınalar ilerlerken geçtikleri bölgelerde okyanusları bir miktar soğutur. Bu da takiben meydana gelebilecek fırtınaların şiddetinin azalmasına neden olur. ABD Pasifik Kuzeybatı Ulusal Laboratuvarından (PNNL) Karthik Balaguru ve ekibi, fırtınalardan sonra okyanus sularındaki serinleme etkisinin zamanla nasıl değiştiğini anlamak amacıyla 1981-2020 aralığında fırtınaların izlediği rotalar üzerindeki deniz yüzeyi sıcaklıklarını inceledi.
Sonuçlar, kasırgaların en sık meydana geldiği bölge olan Orta Atlantik’te, günümüzde oluşan kasırgaların okyanus yüzeyinde neden olduğu soğuma miktarının kırk yıl öncekiyle aynı olduğunu gösterdi. Ancak 2001’den bu yana bu soğuma etkisinin çok daha hızlı bir şekilde ortadan kalktığı ve bu etkinin ömrünün sonraki fırtınaları zayıflatmaya yetmeyecek kadar kısa olduğu görüldü.
Araştırmacıların hesaplamalarına göre serinletme etkisinin daha çabuk ortadan kalkması kasırgaların şiddetinde artışa neden oluyor. Bu artış, 1980’den bu yana deniz yüzeyinde insan kaynaklı etkinliklere bağlı olarak gerçekleşen ısınmanın kasırga şiddeti üzerindeki etkisinin %9’una denk geliyor. Fırtına sonrası serinletme etkisinin daha hızlı yok olmaya başlaması, fırtınalar geçtikten sonra okyanusu serinleten alize rüzgârlarının iklim değişikliği nedeniyle zayıflamasının bir sonucu olabilir.
Kaynaklar: