Viyana Tıp Üniversitesinde Hematoloji Uzmanı Philipp Staber tarafından yürütülen çalışmada çeşitli kanser ilaçlarının etkinliği, hastalardan alınan kanser hücrelerinden vücut dışında oluşturulan hücre kültürleri üzerinde deneniyor.
Baykuşlar çok sessiz uçabilir. Bu sayede avlarını, onlar tarafından fark edilmeden yakalayabilirler. Baykuşlar uçarken kanat çırptıkları sırada neredeyse hiç ses duyulmamasının nedeni, kanatlarının ve kanatlarındaki tüylerin şekli ve yapısıyla yakından ilişkili.
Baykuşların kanatları büyük ve geniştir. Bu nedenle kanatlarına binen yük miktarı düşüktür. Düşük hızlarda daha az kanat çırparak uçmalarına imkân veren bu özellik baykuşların sessiz uçmasının nedenlerinden biridir. Baykuşların başka kuşlardan çok daha sessiz uçabilmesinin temel nedeni ise kanatlarındaki tüylerin üç özelliğiyle ilişkili. Kanadın ön kısmındaki tüylerin tıpkı bir tarağın dişleri gibi düzgün bir şekilde dizilmiş olması, kanadın arka kısmındaki tüylerin esnek, yumuşak ve aralıklı olması ve kanatların üst kısmındaki kadifemsi yumuşak tüyler. Kuşlar uçarken çıkan sesin nedeni kanatların hareketi sırasında havada oluşan basınç dalgalanmalarıdır. Özellikle kanadın arka kısmının şekli, kanadın hareketi sırasında ortaya çıkan basınç dalgalanmalarını belirgin şekilde etkiler. Baykuşların kanatlarının arka kısımlarındaki tüyler birçok kuş türünde olduğu gibi sert değil, aksine esnek ve yumuşaktır.
Baykuşların kanatlarındaki tüylerin kendilerine özgü bu yapısı sayesinde, hava kanatların etrafında hareket ederken, kanatların arkasında oluşan düzensiz hava akımları esnek tüyler arasındaki boşluklar boyunca dağılır ve böylece kanatların arkasında oluşan türbülans azalır. Böylece baykuşlar uçarken kanatların hareketi nedeniyle oluşan ses belirgin derecede azalır.
Baykuşların kanatlarının üst kısmındaki sık tüylerin dokusu yumuşaktır. Çıkış noktalarından itibaren düz bir şekilde uzanan bu tüylerin uç kısımları ise kıvrıktır. Deneysel araştırmalar uçuş sırasında kanatların yüzeyindeki basınç dalgalanmalarının bu yapı sayesinde azaldığını gösteriyor. Bu, ormanlardaki ağaçların zemindeki bitki örtüsünü rüzgârın etkisinden korumasına benzetilebilir.