Soğuk bir ortamdaki çocuklarını kalın kıyafetler giyme konusunda ikna etmeye çalışmak, ebeveynler için oldukça zaman alıcı bir uğraş.
BlackJack3D/iStock
Geçtiğimiz günlerde bir yapay zekâ asistanı, bir avukatı alt ederek hukuk sınavında en yüksek puanı aldı. Hemen hemen aynı zamanlarda başka bir yapay zekâ sistemi, karmaşık bir kanser tedavisi protokolü geliştirdi. Bu olaylar, teknoloji dünyasında büyük yankı uyandırırken insanlık tarihinin dönüm noktalarından birine yaklaştığımızın işaretlerini verdi. Yapay Genel Zekâ (Artificial General Intelligence - YGZ) çağının eşiğindeyiz.
Teknoloji dünyası, son yıllarda büyük bir heyecanla yapay genel zekâ kavramını konuşuyor. Yapay zekânın şu anki dar uygulamalarından çok daha ötesini vadeden YGZ, insanlığın belki de şimdiye kadarki en büyük teknolojik atılımı olma potansiyeline sahip.
Peki ama nedir bu yapay genel zekâ ve neden bu kadar önemli? Günümüz yapay zekâsı ile arasındaki fark nedir? Daha da önemlisi, YGZ gerçekten mümkün mü? İşte bu sorular, bilim insanlarından teknoloji girişimcilerine, etik uzmanlarından politika yapıcılara kadar geniş bir kesimi meşgul ediyor.
İnsanlığın yeni ufku olarak nitelendirilen yapay genel zekâyı tüm yönleriyle ele alacağız. Ancak son derece kapsamlı olan bu konuyu, tek bir yazıya sığdırmak mümkün değil. O nedenle hem bu sayıda hem de önümüzdeki sayıda konuyu farklı açılardan anlatacağız. Bu sayıda genel olarak yapay genel zekâ kavramından ne anladığımıza, tarihsel gelişim sürecine, yapay zekâdan hangi yönlerden farklı olduğuna ve kavramsal temellerine değineceğiz. Önümüzdeki sayıda ise yapay genel zekânın potansiyel etkilerinden geliştirme çalışmalarına, etik boyutundan toplumsal etkilerine kadar geniş bir perspektiften bu heyecan verici konuyu incelemeye devam edeceğiz.
Son on yılda yapay zekâda gördüğümüz ilerlemeler gerçekten temel düzeyde görüntü tanımada zorlanan yapay zekâ sistemleri, şimdi son derece özelleşmiş alanlarda insanla rekabet eden hatta bazı durumlarda onu aşan yetenekler sergiliyor. Ancak YGZ, bu başarıların ötesinde büyük bir sıçramayı temsil ediyor. Görüntü tanıma veya doğal dil işleme gibi belirli görevlerde uzmanlaşan dar yapay zekâdan farklı olarak YGZ, bir insan gibi geniş bir ve uygulamayı sağlayacak çok yönlülüğe ve bilişsel esnekliğe sahip bir sistem olarak düşünülüyor.
Devamını okumak için TÜBİTAK Yayınlar web sitesini ziyaret ederek abone olabilirsiniz.
Yazar Hakkında:
Gürkan Caner Birer [ Bilgisayar Mühendisi