5.900'den fazla ikizin katıldığı “Danimarkalı İkiz Dövme Kohort” çalışmasının sonucuna göre dövmeli bireyler, dövmesi olmayanlara göre cilt kanseri ve lenf kanserine daha sık yakalanıyor.
Bilim ve Teknik, TÜBİTAK'ın Ekim 1967'den beri yayımlanan aylık popüler bilim ve teknik dergisidir ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından lise ve dengi okullara; Genelkurmay Başkanlığı tarafından Silahlı Kuvvetler personeline tavsiye edilmiştir.
Bilim ve Teknik dergisi Haziran 2006'da çıkan 463. sayısında ilk sayıdan başlayıp 457. sayısına kadar olan dergilerini sanal ortama aktararak okurlarına DVD biçiminde Bilgi Hazinesi adıyla hediye olarak vermiştir.
5.900'den fazla ikizin katıldığı “Danimarkalı İkiz Dövme Kohort” çalışmasının sonucuna göre dövmeli bireyler, dövmesi olmayanlara göre cilt kanseri ve lenf kanserine daha sık yakalanıyor.
Northwestern Üniversitesi mühendislerinin geliştirdiği yeni küçük kalp pili bir şırınganın ucuna sığabiliyor ve vücuda cerrahi bir işleme gerek kalmadan enjekte edilebiliyor
Bilim ve Teknik dergisi Düşünme Kulesi köşesinde Nisan 2025'te yayımlanan Çit Oyunu ödüllü sorusunun çözümü açıklandı ve kitap hediyesi kazananlar belli oldu.
Colossal adlı bir biyoteknoloji şirketi, 10.000 yıl kadar önce soyunun tükendiği tahmin edilen ulukurt adlı hayvanı antik DNA kalıntılarını kullanarak klonlama teknolojisiyle yeniden canlandırdığını açıkladı. Bu açıklama bilim dünyasında büyük tartışmalara yol açtı.
Everest Dağı’nın kuzey yüzünde bulunan Orta Rongbuk Buzulu’nda, 1924 yılında Everest’e tırmanırken kaybolan dağcı Andrew Irvine’a ait olduğu düşünülen bir bot buldu. Bu keşif, Everest Dağı’na tırmanan ilk insanların kim olduğuyla ilgili gizemin çözülmesine yardımcı olabilir.
Mikrodalga ışınların neden her metalle aynı şekilde etkileşmedikleri sorusunu akla getirebilir. Yanıt ise metallerin elektriksel özelliklerinde gizli.
Yapıştıkları yerlerden günler sonra bile kalabilen simlerin bu özellikleri Van der Waals etkileşimleri, statik elektriklenme ve sürtünme kuvveti gibi fiziksel etkilerle açıklanabilir.
happy_lark/iStock
Patates cipsi, kraker, kuru yemiş gibi tuzlu yiyeceklerin daha fazla su içmemize neden olduğu yakın bir zamana kadar uzmanlar arasında da yaygın bir düşünceydi. Buna göre kandaki tuz miktarının artması hücrelerdeki su yoğunluğunun azalmasına neden oluyordu. Bunun sonucunda hücrelerin beyne sıvı kaybettiklerine dair mesaj gönderdiği ve kişiyi suiçmeye yönlendirdiği düşünülüyordu.
Geçtiğimiz yıl Journal of Clinical Investigation’da yayımlanan araştırmada ise tuzlu yiyeceklerin susatmadığı, acıktırdığı ortaya çıktı. Araştırma sonuçlarına göre yiyeceklerdeki tuz oranı arttıkça -tahmin edilebileceği üzere- idrardaki tuz oranında ve toplam idrar miktarında artış görülmüştü. Ancak ilginç olan idrardaki artışın daha fazla su içmekle ilgisinin olmamasıydı. Hatta katılımcıların daha tuzlu yediklerinde daha az su içtiği gözlendi. Araştırmacıların tahminine göre tuz suyun böbreklerde tutulmasını tetikliyor, bu da enerji gerektiriyordu. Dolayısıyla katılımcılar enerji gereksinimini karşılamak için daha fazla yemekyeme ihtiyacı hissediyordu.
Acıktırsa da susatsa da uzmanlar gereğinden fazla tuz tüketmenin tansiyon yükselmesine ve kalp rahatsızlıklarına neden olabileceğini, bu nedenle tuzu kontrollü tüketmek gerektiğini söylüyor.
Kaynaklar:
TÜBİTAK Remzi Oğuz Arık Mahallesi Tunus Cad. No: 80 06540 Kavaklıdere Çankaya/ANKARA
E-Posta: bteknik@tubitak.gov.tr
yayinlar.tubitak.gov.tr
E-Posta: abone@tubitak.gov.tr