NYU Langone Health
Aaron James, 2021 yılında yüksek gerilim hattı görevlisi olarak çalışırken yüzünün, akım geçen bir kabloya yanlışlıkla değmesi sonucu 7.200 voltluk elektrik şokuna maruz kalarak feci şekilde yaralanmıştı.
James, bu kazada sol gözü de dâhil olmak üzere yüzünün sol tarafının büyük bölümünü ve sol kolunun büyük kısmını kaybetmişti. İki yıl boyunca katı yiyecekler yiyemedi, tat ve koku alamadı, normal bir şekilde konuşamadı.
James’e Mayıs 2023’te New York’taki New York Üniversitesi (NYU) Langone Health’te ilk tam göz ve yüz nakli yapıldı. Aynı vericiden tam bir sol gözün ve yüzün bir bölümünün naklini içeren ameliyat, ilk tam göz nakli ve bu kombinasyonla yapılmış ilk başarılı operasyon olarak tıp tarihinde yerini aldı. Bu tarihi operasyonun detaylarına dergimizin Şubat 2024 sayısında İlay Çelik Sezer’in kaleme aldığı “İlk Başarılı Göz Nakli” başlıklı yazısında yer vermiştik. Şimdi ameliyatın üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçti ve nakledilen gözün hem sağlıklı olduğu hem de retinasının ışığa tepki verebildiği haberi geldi.
Ameliyatın detaylarına 9 Eylül’de JAMA’da yayımlanan makalede yer verildi. Büyük bir sağlık ekibi, beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişiden James’e tüm sol gözü, etrafındaki kemik yuvasını, burnu, bir parça çene kemiğini ve ilgili kasları, sinirleri ve kan damarlarını nakletti. Ameliyat yaklaşık 21 saat sürdü. NYU Langone Health’te cerrah olan ve çalışmanın ilk yazarı Daniel Ceradini, donörün optik sinirinin James’in beyniyle başarılı bir şekilde yeniden bağlantı kurabileceğine dair hiçbir kanıt olmadığı için James’in nakledilen gözle yeniden görme yetisi kazanmasını hiç beklemediklerini söylüyor. Çünkü retinadan beyne bilgi gönderen ve merkezi sinir sisteminin bir parçası olan optik sinirin nasıl yenileneceğinin bir gizem olduğunu belirten Ceradini bu gelişmenin kendilerini, görme yetisini bir gün geri getirebilecek bir göz nakline bir adım daha yaklaştırdığına dikkat çekiyor. Ceradini ayrıca, gözün cerrahi diseksiyonunun (gözün iç yapısının incelenmek üzere parçalara ayrılması) çok karmaşık olduğunu ve ekibin kadavralar üzerinde en az 15 kez pratik yaptığını söylüyor.
Devamını okumak için TÜBİTAK Yayınlar web sitesini ziyaret ederek abone olabilirsiniz.