Skip to content Skip to navigation

Bir Süre Dönüp Durunca Neden Baş Dönmesi Yaşarız?

Mesut Erol

Çocukken birçoğumuz kendi etrafımızda hızlıca dönerek durduktan sonra çevremizin çalkalanan görüntüsünü zevkle seyretmişizdir. Baş dönmesi, fizikteki temel dinamik prensiplerinden eylemsizlik ile açıklanabilir.

İç kulağımızda bulunan vestibüler sistemin bir parçası olan yarım daire kanalları birbirine dik konumlanmış üç kanaldan oluşur. Bu kanallardan her biri kafamızın üç boyutlu uzaydaki dönme hareketinin hangi eksende gerçekleştiğini algılamakla görevlidir. Kanallardaki kupula adlı çıkıntılarda bulunan tüy hücreleri, kanalı dolduran endolenf sıvısının hareketlenmesiyle nehir akıntısına direnen su bitkileri gibi savrularak durumu sinir hücrelerine iletir.

Kendi etrafımızda dönmeye başladığımızda, endolenf sıvısı eylemsizlik gereği harekete direnir. Kupula ile içerisindeki hareketi algılayan tüy hücreleri endolenfin eylemsizliğinin etkisiyle kafa hareketimizin tersi yönde bükülürler. Dönmeye devam ettikçe endolenf de hareket kazanır ve kupula ile tüy hücreleri dik konuma geçerler. Bu yapılar orijinal konumlarına geri döndükleri için beynimiz artık kafamızın değil çevremizin dönmeye başladığını zanneder.

Dönmeyi kestiğimizde ise endolenf bu kez kazandığı ivmeyi korumaya çalıştığı için kupulayı ters yönde büker. Tüy hücreleri, endolenf sıvısı duruncaya kadar eğik konumda oldukları için durduğumuz hâlde dönüyormuşuz gibi hissederiz.

Kaynaklar: