Michigan Üniversitesinden Matthew Willsey ve ekibi, omurilik yaralanması nedeniyle dört uzvunda da felç olan bir kişinin betnine yerleştirilen beyin-bilgisayar arayüzü sayesinde sanal bir drone'u yalnızca düşünerek kontrol etmesini sağladı.
Sanal bir drone'un, parmak hareketlerine karşılık gelen beyin sinyalleriyle yönlendirildiği engelli parkur oyunundan bir görünüm
Beyin-bilgisayar arayüzü araştırmaları, son yıllarda önemli ilerlemeler kaydederek felçli kişilerin bir bilgisayar faresinin imlecini hassas bir şekilde kontrol etmesine veya bir kalemle yazmayı hayal ederek düşüncelerini bilgisayarda metne dönüştürmesine olanak tanıdı.
Michigan Üniversitesinden Matthew Willsey ve ekibi ise omurilik yaralanması nedeniyle tetraplejisi (dört uzvunda da felç) olan bir kişinin, farklı parmaklarını hareket ettirdiğini hayal ederek bu hareketlere karşılık gelen dört ayrı beyin sinyali oluşmasını sağlayan bir algoritma geliştirdi. Blackrock Neurotech isimli nöroteknoloji firmasının geliştirdiği 192 elektrottan oluşan beyin-bilgisayar arayüzü, katılımcının beyninin el hareketlerini kontrol eden precentral gyrus bölgesine cerrahi olarak yerleştirildi. Kullanıcı farklı parmaklarını hareket ettirmeyi düşündüğünde, elektrotlar tarafından alınan sinir sinyallerini birbirinden ayırt etmek için bir yapay zekâ modeli kullanıldı.
Parmakları; başparmak, işaret ve orta parmaklar, yüzük ve küçük parmaklar olmak üzere üç gruba ayrılan katılımcı önce ilk gruptaki iki parmağını hareket ettirmeyi düşünerek nasıl daha güçlü veya daha zayıf elektrik sinyalleri oluşturabileceğini öğrendi. Başka bir sinyal, ikinci gruptaki iki parmak tarafından ve diğer ikisi de başparmak tarafından üretildi. Böylece yapay zekâ algoritması hangi beyin sinyallerinin hangi parmak hareketlerine karşılık geldiğini öğrenecek şekilde eğitildi. Bu bilgiler, kullanıcının sanal bir drone'u yalnızca düşünerek kontrol etmesini ve pratik yaparak onu bir engel parkurunda hassas bir şekilde yönlendirmesini sağladı. Willsey, geliştirdikleri sistemin gerçek bir drone'u hareket ettirmek için de kullanılabileceğini ancak kolaylık ve güvenlik açısından çalışmaların sanal drone ile gerçekleştirildiğini söylüyor.
Ayrıca sonuçlar etkileyici olsa da beyin-bilgisayar arayüzlerinin, karmaşık hareketlerin kontrol edilmesinde güvenilir bir şekilde kullanılabilmesi için beyin sinyallerinin doğru ve hassas bir şekilde yorumlanmasına yönelik daha çok çalışma yapılması gerekiyor.
Bir imleci veya sanal bir eli bütün olarak hareket ettirmek gibi tek girdiye odaklanan önceki çalışmaların aksine farklı parmak hareketlerine karşılık gelen beyin sinyallerinin ayırt edilmesine imkân veren bu çalışma, çok girdili uygulamaların geliştirilmesine yönelik önemli bir ilerleme olarak değerlendiriliyor. Araştırmalar devam ettikçe bilim insanları bu implantları daha da mükemmelleştirmeye çalışarak daha gelişmiş yapay zekâ sistemlerine ve giyilebilir cihazlara entegre edilme potansiyellerini araştıracak. Amaç, fiziksel kısıtlamalarla yaşayan insanlar için imkânsız olan hareket yeteneklerini mümkün hâle dönüştürmek.
Kaynaklar: