İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tolga Görüm
Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından yaşanan şiddetli yağışlar, deprem bölgesini etkisi altına almıştı. İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tolga Görüm liderliğinde yürütülen ve Communications, Earth & Environment dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, 6 Şubat depremlerinden sonra aşırı yağışlara yol açan atmosferik nehir olayının afetin etkilerini daha da derinleştirdiğini gözler önüne seriyor.
Atmosferik nehirler, atmosferdeki dar bir bölge boyunca yüksek miktarda su buharı taşıyan doğa olaylarıdır. Sıcaklık etkisiyle buharlaşan okyanus suları, güçlü rüzgârların etkisi ile atmosferde dar bir koridor boyunca ilerler. Atmosferik nehirler içinde uzun mesafeler boyunca yol alabilen su buharı okyanuslardan karaya doğru hareket ederken dağlık bir bölgeye ulaşırsa yükselir. Bu esnada soğuyup yoğunlaşarak yağışa dönüşür. Eğer atmosferik nehir birkaç gün boyunca aynı bölgeye su buharı taşımaya devam ederse bu durum uzun süreli ve şiddetli yağışlara neden olarak sel ve heyelan gibi afetlere yol açabilir.
Birden fazla afetin birlikte ya da birbirlerini tetikleyerek gerçekleştiği durumlar öngörülmesi zor ve tahmin edilenden çok daha yıkıcı sonuçları beraberinde getirebiliyor. Atmosferik nehir olayı, 6 Şubat depremlerinden 36 gün sonra depremden etkilenen bazı bölgelere 20 saat gibi kısa bir sürede 183 milimetreye varan yağış düşmesine neden oldu. Bu yoğun yağışlar, deprem sonrası meydana gelen heyelanlara ek olarak yeni heyelanlara ve molozların akarsu yataklarında yığılmasına sebep olurken yağmur sularının bu engelleri aşamadığı yerlerde sel baskınları görüldü. Aşırı yağışların etkisiyle şiddetlenen nehir akıntılarının sürüklediği molozların akarsu yataklarına yakın evlere çarpması sonucu 4 kişi yaşamını yitirdi. Ayrıca meydana gelen şiddetli yağışlar, birçok bölgede arama kurtarma çalışmalarının aksamasına sebep oldu.
İklim değişikliğinin doğa üzerindeki çok yönlü etkileri bulunuyor. Araştırmalar iklim değişikliği nedeniyle son yıllarda atmosferik nehir kaynaklı yağışlarda artış meydana geldiğini gösteriyor. Bilim insanları, yüksek enerjili Deprem riski taşıyan dağlık bölgelerde afetlere karşı alınacak önlemlerin iklim koşulları göz önünde bulundurularak planlanması, sel ve heyelan gibi ikincil tehlikelere hazırlıklı olabilmek açısından büyük öneme sahip. Aynı bölgeyi eş zamanlı olarak etkileyebilecek çoklu afet senaryolarına atmosferik nehirlerin etkilerinin de dâhil edilmesi gerektiğini vurgulayan bilim insanları, afet yönetiminin daha bütüncül hâle getirilmesinin acil durum yönetimi için kritik önem taşıdığını ifade ediyor.
Kaynaklar: