Skip to content Skip to navigation

Buradasınız

Uzay Yarışında İlkler

Alp Akoğlu

gorodenkoff/iStock

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki siyasi ve teknolojik rekabet, insanlığı tarihin en hızlı ilerleyen keşif dönemlerinden birine taşıdı. 1957’de Sputnik 1’in yörüngeye yerleşmesiyle başlayan bu yarış, mühendislik ve bilimin sınırlarını zorladı. Gerçekleştirilen her ilk, rakipleri daha büyük hedeflere yöneltti. Çıta giderek yükseldi. İlk yapay uydudan Ay’a ayak basmaya, uzay yürüyüşlerinden yeniden kullanılabilir araçlara kadar... Büyük hedeflere ulaşıldıktan sonra ise uzay araştırmalarında uluslararası iş birlikleri dönemi başladı. Günümüzde uzaydaki çalışmaların çoğu bu şekilde yürütülüyor.

İlk Yapay Uydu: Sputnik 1

Sputnik 1’in 4 Ekim 1957’de yörüngeye yerleştirilmesi uzay çağının başlangıcı olarak kabul edilir. Sovyetler Birliği tarafından geliştirilen Sputnik 1 ilk yapay uydudur. Bu olay, yalnızca bilimsel bir başarı değil aynı zamanda Soğuk Savaş döneminde ABD ile Sovyetler Birliği arasında yaşanan uzay yarışının da başlangıcıdır.

Sputnik, Rusçada yol arkadaşı anlamına gelir. Yaklaşık 58 cm çapında, bir metal top şeklinde olan Sputnik 1’in üzerinde dört uzun anten ve bir radyo vericisi bulunuyordu. Yörünge yüksekliği 215 km ile 939 km arasında değişiyordu ve uydu Dünya’nın çevresinde yaklaşık 96 dakikada bir tur atıyordu. Uydu yaklaşık 3 hafta boyunca radyo sinyali yaymaya devam etti. Bu sinyaller dünya genelinde amatör telsizciler ve bilim insanları tarafından izlenebildi.

Sputnik’in gönderdiği sinyaller aslında “bip bip” şeklinde basit seslerdi ancak bu sesler dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. Sovyetler Birliği uzaya ilk uyduyu gönderip yörüngeye yerleştirerek bilimsel ve teknolojik bir atılım gerçekleştirmişti. Bu başarı tüm dünyada büyük bir şaşkınlık yarattı.Özellikle Sovyetler Birliği’nin bu teknolojiyi askerî amaçla da kullanabileceği endişesi, onun en büyük rakibi olan ABD’de uzay çalışmalarına daha fazla yatırım yapılmasına yol açtı.

Sputnik 1’in bazı bilimsel katkıları da oldu. Atmosferin üst katmanlarında uydular üzerindeki sürtünme etkisi ölçüldü. Ayrıca Dünya’nın şekli ve astmosferin üst kısımlarının yoğunluğu hakkında veri toplandı. Uydu, 4 Ocak 1958’de atmosfere girdikten sonra yanarak görevini tamamladı.

Sputnik 1’in fırlatıldığı 4 Ekim tarihi 1999 yılından bu yana her yıl kutlanan “Dünya Uzay Haftası”nın başlangıç günü olarak kabul ediliyor.

Devamını okumak için TÜBİTAK Yayınlar web sitesini ziyaret ederek abone olabilirsiniz.

Yazar:

Alp Akoğlu
Fizikçi ve Amatör Gök Bilimci