Kesme aralıkları yaklaşık olarak eşit de olsa saç ve tırnakların uzama miktarlarının bireyler arasında farklılık göstermesinin nedeni genetik özellikler ve bazı biyokimyasal süreçlerle ilişkili.
dottedhippo / iStock
Grönland köpek balıkları (Somniosus microcephalus) boyu 6 metreden daha uzun olabilen ve kütlesi bir tonu aşabilen, derin suların yavaş hareket eden sakinleridir. Karanlık ve soğuk sularda dolaştıkları için yaşamları hakkında çok az şey biliyoruz ancak ömürlerinin yaklaşık 400 yıl olduğu tahmin ediliyor, bu da onları bilinen en uzun ömürlü omurgalılar yapıyor. Tokyo Üniversitesinden Shigeharu Kinoshita ve meslektaşları, yaptıkları genomik (bir canlının genetik materyalinin tümünün incelenmesi) çalışma ile Grönland köpek balıklarının nasıl yüzyıllarca yaşadığını ve buna rağmen kansere nadiren yakalandığını açığa kavuşturmuş olabilir.
Araştırmacılar, köpek balığının genomunu dizileyerek her kromozomdaki genleri ortaya çıkardı. Genomun %86,5 oranında diziliminin tamamlandığı ve şimdiye kadar yaklaşık 37.000 gen bulunduğu tahmin ediliyor. Genomik dizilim sonrasında araştırmacılar, diğer köpek balığı türlerinde -örneğin ortalama ömrü 54 yıl olan balina köpek balığında (Rhincodon typus) veya ortalama ömrü 25 yıl olan beyaz benekli bambu köpek balığında (Chiloscyllium plagiosum)- görülenden daha fazla sayıda NF-κB’nin (tüm hücre tiplerinde bulunan bir transkripsiyon faktörü) etkinleştirilmesinde rol oynayan gen kopyası keşfetti.
Yine bir başka çalışmada, 100 yıldan fazla yaşayabilen kırmızı deniz kestanelerinde (Mesocentrotus franciscanus) NF-κB ile ilgili çok sayıda gen tanımlandı. NF-κB, enfeksiyonlara karşı bağışıklık tepkisinin düzenlenmesinde rol oynar. NF-κB'nin işlevini yerine getirememesi, tümör hücrelerinin sürekli çoğalmasına ve patojenlerin bağışıklık sistemi saldırılarından kaçmasına neden olur. Örneğin, University College London'dan bilim insanları, kısa bir süre önce büyük hayvanların daha yüksek kanser riskine sahip olduğunu ancak bu duruma karşı daha iyi savunmalar geliştirdiklerini keşfetti.
Kanada Nova Scotia'daki Dalhousie Üniversitesinden Aaron MacNeil, tüm bu çalışmaların bazı köpek balıklarının büyük boyutları göz önüne alındığında yani daha çok hücreye sahip olmalarına rağmen beklenenden çok daha az kansere yakalanmalarının nedenini anlamaya yardımcı olduğunu söylüyor.
Kaynaklar: