Gökbilim-Uzay Teknolojisi
Gökbilim-Uzay Teknolojisi
Süresi ve mesafesi artan uzay yolculukları, ihtiyaç duyulan malzemelerin taşınmasını zorlaştırıyor ve maliyetleri yükseltiyor. Uzay görevlerindeki temel ihtiyaçların tamamını Dünya’dan göndermek, gelecekte uzayın derinliklerine yapılacak uzun görevler için sürdürülebilir bir çözüm olarak görünmüyor.
Chang’e-6 görevi kapsamında Ay’ın Dünya’ya uzak yüzünden toplanan örnekler üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar Ay’daki volkanik etkinlikler, Ay’ın manyetik alanı, Ay’ın mantosunun jeokimyasal özellikleri gibi konular hakkında önemli
bilgiler verdi.
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki siyasi ve teknolojik rekabet, insanlığı tarihin en hızlı ilerleyen keşif dönemlerinden birine taşıdı. 1957’de Sputnik 1’in yörüngeye yerleşmesiyle başlayan bu yarış, mühendislik ve bilimin sınırlarını zorladı.
Şili’deki Cerro Pachón Dağı’nın zirvesinde bulunan Rubin Gözlemevi 2025 yılının haziran ayında ilk ışığını aldı. Çok geniş görüş alanı, son derece hassas ve yüksek çözünürlükteki kamerası ve veri toplama hızı bu teleskobu benzersiz kılan bazı özellikleri.
Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından geliştirilen Biyokütle uydusu 29 Nisan’da uzaya gönderilmişti. Uydunun elde ettiği ilk görüntüler yayınlandı.
Bundan 56 yıl önce Ay’a gitmeyi başardıysak bu, günümüzün teknolojisiyle ve uzay çalışmaları birikimiyle ne kadar zor olabilir ki?
Konuğumuz TÜBİTAK UZAY Enstitüsünden Ay Araştırma Programı proje yürütücüsü uzay mühendisi Dr. Burak Yağlıoğl
Konuğumuz TÜBİTAK UZAY Enstitüsü Müdür Yardımcısı Bülent Avenoğlu.
Sayfalar