Skip to content Skip to navigation

Hurda Araçlardan Sürdürülebilir Alüminyum Üretimi

Dr. Özlem Ak

Thomas Demarczyk/iStock

Her yıl milyonlarca ton hurda araç ortaya çıkıyor ve içlerindeki alüminyum parçalar geri dönüştürülmediğinde büyük bir çevre sorunu yaratıyor. Şimdiye kadar alüminyum atıkların çoğu düşük kaliteli döküm alaşımlarına dönüştürülerek yük dayanımı gerektirmeyen otomotiv parçalarında örneğin içten yanmalı motor bloklarında yeniden kullanılıyordu. Ancak otomotiv dünyası elektrikli araçlara yöneldikçe bu motorların devri kapanıyor ve dolayısıyla düşük kaliteli alaşımlar için bir kullanım alanı kalmıyor. Bu durum hem milyonlarca tonluk hurda yığınlarının oluşmasına hem de cevherden yeni alüminyum üretimi yoğun enerji gerektiren bir süreç olduğu için yüksek miktarda karbondioksit salınımına yol açabilir.

Avusturya’daki Leoben Üniversitesinden Stefan Pogatscher ve ekibi bu soruna yeni bir çözüm öneriyor. Araçlardan çıkan farklı türlerdeki alüminyum alaşımlarını tek tek ayırmak yerine hepsini birlikte eritiyorlar. Bu yöntemle elde edilen blok, başlangıçta seramik gibi çok kırılgan oluyor. Fakat malzeme yaklaşık 500 °C’de 24 saat boyunca ısıtıldığında yapısı değişiyor ve ortaya hem güçlü hem de şekillendirilebilir bir alaşım çıkıyor. Üstelik bu yeni malzeme, bazı durumlarda yeni üretilmiş alaşımlardan bile daha dayanıklı. Araştırmacılar bu metalin araçların şasi ve gövde parçaları da dâhil olmak üzere yük dayanımı gerektiren pek çok parçasında kullanılabileceğini ayrıca mevcut imalat süreçleriyle üretilebildiğini bu nedenle kısa sürede sanayi ölçeğinde üretime geçilebileceğini belirtiyor.

Yine de uzmanlar temkinli. Londra’daki Brunel Üniversitesinden Geoffrey Scamans, yöntemin umut verici olduğunu kabul ediyor fakat otomotiv endüstrisinde kullanılacak bir alaşımın çok sıkı testlerden geçmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca araçların rastgele hurdaya çıktığını ve bu nedenle alaşım bileşimlerinin kontrol edilmesinin zor olacağını hatırlatıyor. Missouri Bilim ve Teknoloji Üniversitesinden Mark Schlesinger ise hurdayı farklı alaşım türlerini ayırmadan eritmenin ticari ölçekte güvenilir sonuç vermeyeceğini, kimyasal bileşimin mutlaka belirlenmesi gerektiğini ve bunun da maliyetleri artıracağını söylüyor.

Henüz laboratuvar aşamasında olan bu yöntem hem alüminyum üretim sürecinin karbon ayak izini azaltmak hem de milyonlarca tonluk hurda yığınlarını ortadan kaldırmak için güçlü bir aday olarak öne çıkıyor. Bundan sonraki gelişmeler, otomotiv sektöründe büyük bir dönüşüm yaratma potansiyeli olan bu yeni alaşımın sanayide gerçekten kullanılıp kullanılamayacağını gösterecek.

Kaynaklar: