Skip to content Skip to navigation

Beyin Tümörlerinin Zayıf Noktası

Dr. Özlem Ak

Oksana Restenko/iStock

Glioblastom, sağlıklı beyin dokusuna hızla yayılması ve tedaviden sonra neredeyse her zaman tekrarlaması yani nüks etmesiyle bilinen bir beyin tümörü türüdür. Yeni araştırma, glioblastom hücrelerinin büyüme ve çoğalma süreçlerinde metabolik kaynaklara olağanüstü düzeyde bağımlı olduğunu ortaya koyuyor. Bu gereksinim, tümörlerin biyolojik açıdan potansiyel bir zayıf noktası olarak değerlendirilebilir.

Michigan Üniversitesinden bir araştırma ekibinin eylül ayında Nature dergisinde yayımlanan çalışmasına göre birçok glioblastom hücresi, sağlıklı hücrelerin protein ve nükleik asit sentezinde kullandığı temel amino asitlerden biri olan serini kendi üretmek yerine çevresindeki dokulardan hazır alıyor. Hücrelerin DNA ve RNA gibi yapı taşlarının sentezlemesinde kritik rol oynayan bu amino asiti, normal beyin hücreleri kendi üretiyor. Böylece glioblastomlar serin üretmek için kullanacakları şekeri harcamamış oluyor, bu şekeri doğrudan tümör hücrelerinin çoğalmasını hızlandıran süreçlerde kullanıyorlar. Bilim insanları glioblastom hücrelerinin bu metabolik zayıf noktasının tümör büyümesi üzerindeki etkisini incelemek için insan glioblastom dokusu nakledilmiş fareleri serin ve onun biyokimyasal olarak dönüştüğü glisin amino asidinden yoksun bir diyetle besledi. Bulgular, glioblastomun bazı moleküler alt tiplerinde tümör büyümesinin yavaşladığını ve farelerin yaşam süresinin uzadığını gösterdi. Ayrıca bu özel diyet kemoterapi ve radyoterapiyle birlikte uygulandığında tüm alt tiplerde hayatta kalma süresinde belirgin bir artış saptandı. Araştırmacılar, bu yaklaşımın glioblastomu tamamen ortadan kaldırmayacağını ancak hastalara zaman kazandırabileceğini vurguluyor.

Çalışmaya katılmayan Kanada’daki McMaster Üniversitesinden beyin cerrahı Sheila Singh ise bulguları tümörün metabolik bir zayıf noktasının ortaya çıkarılması ve bunun tedaviye dönüştürülmesi açısından önemli bir ilerleme olarak değerlendiriyor.

Şimdi araştırmanın odağı klinik deneylere yönelmiş durumda. Araştırma ekibi, önümüzdeki yıl serinden arındırılmış bir diyeti insanlar üzerinde denemeye başlamayı planlıyor. Eğer sonuçlar farelerdeki gibi çıkarsa bu yaklaşım, glioblastom tedavisinde mevcut yöntemlere destek olacak yeni bir yaklaşım sunabilir.

Kaynaklar: