Kesme aralıkları yaklaşık olarak eşit de olsa saç ve tırnakların uzama miktarlarının bireyler arasında farklılık göstermesinin nedeni genetik özellikler ve bazı biyokimyasal süreçlerle ilişkili.
Dmytro Aksonov/iStock
Yas Marina Pisti’nde gerçekleştirilen Formula 1 Dünya Şampiyonası 2021 sezonunun son yarışında hava hayli gergindi. Lewis Hamilton ve Max Verstappen, sezonun son yarışına eşit puanla (369,5) girmişti. Yıllardır görülmemiş derecede çekişmeli bir sezonun şampiyonu bu yarışta belli olacaktı. Çöl sıcağının etkisini kırmak için gece yapılan Abu Dabi Grand Prix’inde 300 km’yi aşan hızlara ulaşan yarış arabalarının fren disklerindeki 27 farklı sensörden gelen bilgiler, disk sıcaklığının 1.000 santigrat dereceye vardığını gösteriyordu. Bir dizüstü bilgisayardan biraz daha ağır olan her disk, milimetre hassasiyetiyle çalışırken yarış boyunca ortalama bir evin bir günlük enerjisine denk bir ısıyı emiyordu. Sezonun son yarışının son turunda, lastiklerin piste tutunmaya çalışırken çıkardığı etkileyici sesler ve motorların yüksek devirlerde yankılanan uğultusu arasında bir sürücü, tartışmalı bir kararla yarışın ve şampiyonanın kazananı oldu.
Formula 1, hızın ötesinde bir dünya. Her saniye, her vida, her karar yarışların sonucunu etkileyebiliyor. Bu spor, bilim ve mühendisliğin sınırlarının test edildiği bir sahne. Yani Formula 1 sadece otomobil yarışı değil aynı zamanda uygulamalı bir bilim yarışıdır. Riskler devasa, hata payı ise yok denecek kadar az. İşte bu yüzden Formula 1, saatte 370 kilometreye ulaşan hızlarda mükemmelliği arayan eşsiz bir gösteri, âdeta bir hız senfonisi!
Bu yazı serisiyle Formula 1 araçlarının mekanik ve aerodinamik açıdan hız sınırlarını zorlamalarını sağlayan özelliklerini keşfedeceğiz. Takımların bu sınırları zorlamak ve Uluslararası Otomobil Federasyonu’nun (FIA) katı düzenlemelerine uymak arasındaki ince çizgiyi nasıl koruduğunu inceleyeceğiz. Ayrıca Formula 1’in, yarış pistinin ötesine uzanan teknolojik yenilikleri üreten süreçlerine göz atacağız.
Kemerlerinizi bağlayın! Formula 1’in “hız senfonisine” başlıyoruz.
Devamını okumak için TÜBİTAK Yayınlar web sitesini ziyaret ederek abone olabilirsiniz.
Yazar: