Doç. Dr. Adem Polat, meme kanseri ameliyatlarında çığır açabilecek ve yapay zekâ, biyoteklnoloji gibi alanlarda gelişmiş bilimsel ve mühendislik bilgisine dayalı olarak geliştirilen meme kanseri görüntüleme cihazı MamoScope’u üretti.
David Wall/Alamy
Yaz aylarında serinlemenin en eğlenceli yollarından biri yüzmek. Ancak bu keyifli fiziksel aktiviteyi gerçekleştirirken dikkat etmemiz gereken güvenlik önlemlerini aklımızdan çıkarmamalıyız. Denizde yüzenler için en tehlikeli doğal olgulardan biri çeken akıntı yani rip akıntısı. Her yıl çok sayıda insan çeken akıntı nedeniyle hayatını kaybediyor. Ülkemizde özellikle Karadeniz kıyılarında ortaya çıkan çeken akıntı nedir, nasıl fark edilir, çeken akıntıya kapılan yüzücüler ne yapmalıdır?
Çeken Akıntı Nedir?
Çeken akıntı sahilden açık denize doğru hareket eden güçlü ancak dar akıntılardır. Dalgalar açık denizlerde oluşur ve kıyıya çarpmadan önce uzun mesafeler kateder. Açık denizden sahile doğru yaklaşan dalgalar derin sulardan sığ sulara ulaştığında dalganın alt kısmı deniz tabanına temas eder. Sürtünme nedeniyle dalganın alt kısmı yavaşlar. Bu durumda dalganın yüksekliği artar ve şekli değişir. Sığ sularda dalganın yüksekliği ile dalga boyu arasındaki oran belli bir değeri geçtiğinde (dalganın yüksekliğinin dalga boyuna oranı 1/7’ye ulaştığında) ise dalganın şekli bozulur. Bu olay dalga kırılması olarak isimlendirilir.
Çeken akıntı kıyıya yaklaşan dalgaların kırılmasıyla oluşur. Kıyıya çarpan dalgalar geri dönerken deniz tabanında kum sırtı ve resif gibi bir engelle karşılaşırsa su açık denize doğru hareket edemez. Eğer deniz tabanındaki engelde zayıf bir bölge ya da küçük bir açıklık varsa su bu bölgeden açık denize doğru hızla hareket eder. Bu olgu çeken akıntı olarak isimlendirilir. Çeken akıntı, bu bölgede yüzen bir insanı açık denize doğru sürükler. Bu durumda panikleyen yüzücüler kıyıya doğru yüzmeye çalışabilir. Ancak çeken akıntının hızı saatte 8 kilometreye kadar ulaşabilir. Yani olimpiyat şampiyonu bir yüzücü dahi çeken akıntıya karşı koyamayabilir. Dolayısıyla çeken akıntıya kapılmaları durumunda kıyıya doğru yüzmeye çalışan yüzücüler, aşırı yorgunluk nedeniyle boğulma tehlikesiyle karşılaşabilirler.
İnsanlar için tehlikeli olan çeken akıntı kıyı ekolojisi için önemli olabilir!
Çeken akıntılar kıyı sularındaki küçük deniz canlılarının yanı sıra plastik, kirletici maddeler, tortu ve diğer kalıntıların suda yer değiştirmesine, farklı alanlara dağılmasına neden olabilir. Deniz kabukluları, balıklar ve mercanlar da dâhil olmak üzere birçok deniz canlısı, larva evresinde uygun yaşam alanları bulmak için okyanus akıntılarına kendilerini bırakarak hareket ederler. Çeken akıntılar da kıyı ekosistemindeki küçük organizmaların larvalarını daha derin sulara taşıyan önemli bir mekanizma.
Araştırmacılar çeken akıntının türünün ve davranışının deniz organizmalarının hareketini etkileyebileceğini düşünüyor. Örneğin sıcaklık ve tuz oranı, suyun yoğunluğunu değiştirerek çeken akıntının davranışını değiştirebilir ve organizmaları alternatif rotalara yönlendirebilir. Yapılan bir çalışmada alçaktan uçan uçaklardan alınan görüntüler bilgisayar simülasyonları ile analiz edilerek sıcak akıntının suyu yüzeyde kıyıdan daha uzağa taşıdığını, daha soğuk akıntının ise suyu yüzeyin altına farklı desenlerde yaydığını buldu. Devam eden çalışmalar kıyıya yakın su ekosistemlerinin çeken akıntılardan nasıl etkilendiğini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.
Çeken Akıntı Nasıl Fark Edilir?
Çeken akıntının yazın yüzmek için deniz kıyısına gelen sıradan bir insan tarafından fark edilmesi hayli güçtür. Ancak suyun renginde ve hareketinde, dalgaların şeklinde ve dalgaların kırıldığı bölgedeki değişiklikler çeken akıntının tespit edilmesine yardımcı olabilir.
Devamını okumak için TÜBİTAK Yayınlar web sitesini ziyaret ederek abone olabilirsiniz.