Skip to content Skip to navigation

2025 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü “Çevresel Bağışıklık Toleransı”nın Keşfine

İlay Çelik Sezer

Ill. Niklas Elmehed © Nobel Prize Outreach

İnsan vücudu mikroorganizmalardan kaynaklı tehditlere karşı hayli karmaşık ve güçlü bir bağışıklık sistemi tarafından korunur. Ancak bağışıklık sistemi zaman zaman vücudun kendi dokularına da saldırabilir. Bunun önlenebilmesi için bu sistemin özel mekanizmalarla düzenlenmesi gerekir. İşte bu yılın Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü, bunlardan biri olan “çevresel bağışıklık toleransı” adlı mekanizmayı aydınlatan uzun soluklu ve özverili çalışmaları nedeniyle Mary E. Brunkow, Fred Ramsdell ve Shimon Sakaguchi adlı üç bilim insanına verildi. Bu bilim insanlarının çalışmaları yeni bir araştırma alanının temellerini oluşturdu ve bağışıklık sistemiyle ilişkili hastalıklara, örneğin kansere ve çeşitli otoimmün hastalıklara yönelik yeni tedaviler geliştirilmesinin yolunu açtı.

Bağışıklık sistemimiz bizi sürekli olarak vücudumuza saldıran binlerce farklı virüs, bakteri ve başka mikroorganizmadan korur. İşlevsel bir bağışıklık sistemi olmadan hayatta kalmamız mümkün olmazdı. Ancak bağışıklık sisteminin işlevini etkin şekilde gerçekleştirebilmesi için patojenleri yani hastalık yapıcı mikroorganizmaları vücudun kendi hücrelerinden ayırt edebilmesi gerekir. Aksi takdirde vücudun kendi hücrelerine de saldırabilir. İşte bağışıklık sisteminin en büyük becerilerinden biri bu ayrımı yapabilmesidir. Peki ama nasıl? Sonuçta hayatımızı tehdit eden patojenlerin “etiketleri” ya da “üniformaları” yoktur, her biri farklı yapılara ve görünümlere sahiptir. Hatta bazıları bir çeşit kamuflaj olarak insan hücreleriyle benzerlikler taşır. O hâlde bağışıklık sistemi neye saldırıp neyi koruyacağını nasıl ayırt edebiliyor? Bağışıklık sistemimizin kendi vücudumuza saldırması nasıl oluyor da sadece istisnai durumlarda gerçekleşiyor?

Bilim insanları uzun bir süre bu soruların yanıtının, bağışıklık hücrelerinin olgunlaşmasını sağlayan süreç olan “merkezi bağışıklık toleransı”na dayandığını düşündü. Ancak zaman içinde bağışıklık sisteminin sanılandan daha karmaşık olduğu anlaşıldı. Bu yılın Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahipleri Mary E. Brunkow, Fred Ramsdell ve Shimon Sakaguchi, bağışıklık sisteminin çevresel bağışıklık toleransı adlı ikinci bir sistemle düzenlendiğini ortaya koydu.

Brunkow, Ramsdell ve Sakaguchi, bağışıklık sisteminin “güvenlik muhafızları” olan düzenleyici T hücrelerini keşfederek yeni bir araştırma alanının temellerini attı. Yaptıkları keşifler ayrıca günümüzde klinik denemelerle sınanmakta olan yeni tıbbi tedaviler geliştirilebilmesinin yolunu açtı. Bu sayede gelecekte otoimmün hastalıkların tedavi edilebilmesi, kansere karşı daha etkili tedaviler sunulabilmesi ve kök hücre nakilleri sonrasındaki ciddi komplikasyonların engellenebilmesi umuluyor.

Brunkow, Ramsdell ve Sakaguchi’nin Nobel’e uzanan hikâyesine geçmeden önce bu yılın Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’ne konu olan keşiflerin tam kalbinde yer alan T hücreleri hakkında bundan 30-35 yıl önce, 1990’lı yıllarda neler bilindiğine bir göz atalım.

Devamını okumak için TÜBİTAK Yayınlar web sitesini ziyaret ederek abone olabilirsiniz.