DNA origami tekniğiyle altıgen peptit yapılardan oluşan ve tümör hücrelerini hedef alan akıllı nanorobotlar geliştiren bilim insanları kanser hücrelerini yok etmeyi hedefliyor.
Bilim ve Teknik, TÜBİTAK'ın Ekim 1967'den beri yayımlanan aylık popüler bilim ve teknik dergisidir ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından lise ve dengi okullara; Genelkurmay Başkanlığı tarafından Silahlı Kuvvetler personeline tavsiye edilmiştir.
Bilim ve Teknik dergisi Haziran 2006'da çıkan 463. sayısında ilk sayıdan başlayıp 457. sayısına kadar olan dergilerini sanal ortama aktararak okurlarına DVD biçiminde Bilgi Hazinesi adıyla hediye olarak vermiştir.
DNA origami tekniğiyle altıgen peptit yapılardan oluşan ve tümör hücrelerini hedef alan akıllı nanorobotlar geliştiren bilim insanları kanser hücrelerini yok etmeyi hedefliyor.
Yeni geliştirilen elektrik rezonans tabanlı kablosuz güç transfer sistemi, cep telefonlarının cep içerisinde bile şarj edilebilmesini mümkün hâle getiriyor.
Bilim ve Teknik dergisi Düşünme Kulesi köşesinde Ocak 2025'te yayımlanan Toplam Karalama Oyunu ödüllü sorusunun çözümü açıklandı ve kitap hediyesi kazananlar belli oldu.
Budapeşte’deki Eötvös Loránd Üniversitesinden araştırmacılar, köpeklerin nesneleri nasıl tanıdığına ilişkin gerçekleştirdikleri yeni bir çalışmada nesnelerin şeklinden çok dokusuna öncelik verdiklerini keşfetti.
Gök cisimlerinin gökyüzündeki hareketlerinin anlaşılmasını önemli ölçüde kolaylaştıran Ortak Merkezli Küreler Modeli, gökyüzündeki nesnelerin parlaklıklarındaki değişimi açıklayamıyor yani model bu konuda gözlemlerle desteklenemiyordu.
Gök cisimlerinin gökyüzündeki hareketlerinin anlaşılmasını önemli ölçüde kolaylaştıran Ortak Merkezli Küreler Modeli, gökyüzündeki nesnelerin parlaklıklarındaki değişimi açıklayamıyor yani model bu konuda gözlemlerle desteklenemiyordu.
Her yıl olduğu gibi, geçtiğimiz yılın en önemli bilimsel ve teknolojik gelişmelerinden derlediğimiz bir seçki hazırladık.
AaronAmat/iStock
ir çığlık duyduğumuzda içimizi korku ve üzüntüyle karışık olumsuz bir his kaplar. Araştırmalara göre çığlığın bize bunları hissettirmesinin nedeni o sırada çıkan sesin şiddetindeki hızlı değişimdir.
Normal bir konuşmada sesin şiddeti saniyede yalnızca 3-4 kez değişirken çığlık söz konusu olduğunda bu değer 30 ile 150 arasındadır. Bu dalgalanmalar, durumu sesin yükselip alçaldığı şeklinde yorumlayamayacağımız kadar hızlıdır. Sesin çok inişli çıkışlı olması beynin korku merkezi olan amigdalayı harekete geçirir. Sesteki bu ürkütücü uyumsuzluk korkuyla ilişkilendirilir ve aynı zamanda tehlikeye karşı uyarı görevi görür.
Sonuç olarak çığlığın kendimizi kötü hissettirmesinin nedeni sesin şiddetli olması değil bu şiddetin algılayamayacağımız kadar kısa aralıklarla değişiyor olmasıdır. Ses şiddeti ani olarak değişen sirenleri ve alarmları duyduğumuzda benzer bir hisse kapılmamız da bu yüzdendir.
Kaynaklar:
TÜBİTAK Remzi Oğuz Arık Mahallesi Tunus Cad. No: 80 06540 Kavaklıdere Çankaya/ANKARA
E-Posta: bteknik@tubitak.gov.tr
yayinlar.tubitak.gov.tr
E-Posta: abone@tubitak.gov.tr