fokkebok/iStock
nek, sığır gibi geviş getiren büyük baş hayvanların geğirmeleri sonucu atmosfere salınan metanın küresel ısınmaya önemli oranda katkıda bulunduğu biliniyor. Dört odacıklı mideye sahip bu hayvanların, midelerindeki en büyük bölüm olan işkembelerinde gerçekleşen enterik fermentasyon adlı sürecin yan ürünü, bir sera gazı olan metandır. Enterik fermantasyon, besinlerle alınan karbonhidratların kan dolaşımına geçmek üzere daha basit moleküllere parçalandığı sindirim sürecidir. Bununla birlikte metanın küçük bir yüzdesi de ineğin kalın bağırsağında üretilir ve salınır. Ayrıca inek gübresinin işlenmesi için kullanılan çökeltme havuzlarında ve lagünlerde bu sera gazı önemli miktarda üretilir.
Bilim insanları, gübre ve geğirmenin çiftçilikle ilgili metan emisyonlarının yaklaşık %32'sini oluşturduğunu ve metanın Sanayi Devrimi öncesi dönemden bu yana küresel ısınmanın yaklaşık %30’undan sorumlu olduğunu söylüyor.
Avustralya’da bulunan Roam Agricultural isimli firmadan Matthew Callaghan, toprakta bulunan bir mantar türünü biyoreaktörlerde büyük miktarlarda yetiştirmeyi amaçladıklarını ve bu bir çeşit “mantar çorbası”nın geğirme sonucu açığa çıkan metan miktarını azaltmak için ineklere yedirilebileceğini belirtiyor. Ancak mantarları ineklere doğrudan yedirmek yerine mantarların ürettikleri bromoform adlı verilen ve sinir sisteminde metan gazının oluşumunu azaltan bileşiği özütlemeyi ve yenilebilir bir toz olarak yemlere eklemeyi planlıyorlar. Araştırmalar, yemlere bromoform eklenmesinin, hayvanların midesindeki bakterilerin işlevlerini bozarak ineklerden ve diğer geviş getiren hayvanlardan kaynaklanan metan emisyonlarını etkili bir şekilde azaltabileceğini gösteriyor. Diğer şirketler hâlihazırda bu bileşiği sentetik olarak veya bromoform üreten deniz yosunlarından elde ediyor. Ancak Callaghan, kendi firmasının mantar yaklaşımının daha verimli olabileceğini söylüyor. Toprak mantarı, topraktan toplanan mantarlardan oluşan geniş bir kütüphane oluşturan Avustralya merkezli girişim Loam Bio'daki araştırmacılar tarafından tespit edildi. Uzmanlar bu veri tabanında, deniz yosununda bromoform üretiminde rol oynayanlarla aynı genlere sahip mantarları taradı.
Daha sonra seçilen mantarları, ürettikleri bromoform miktarını belirlemek için test ettiler. Araştırmacılar, en üretken mantar türünün Yeni Güney Galler'den toplanan Curvularia inaequalis olduğunu bildirdi. Callaghan, ham sıvı mantar özütünün sabah ve öğleden sonra doğrudan ineklere verildiğinde metan seviyelerinin 24 saatlik süre içinde yaklaşık %60 oranında düştüğünü, bromoformun mantarlardan özütlenerek ineklere tek bir günlük porsiyonda kuru toz olarak verildiğinde ise metanın aynı sürede yaklaşık %30 oranında azaldığını söylüyor.
Ham sıvı mantar özütünün etkisi daha büyük olsa da Callaghan, canlı mantar içeren sıvının yeme eklenmesinin pratik olmadığını belirtiyor. Yine de mantarları kullanarak bromoform üretmenin, büyük miktarlarda deniz yosunu yetiştirmekten veya fabrikalarda sentetik olarak üretmekten daha ucuz olabileceğini düşünüyor.
Kaynaklar: