Tip 1 diyabet hastası 25 yaşındaki bir kadına, yeniden programlanmış kök hücre nakli yapıldı ve üç aydan kısa bir süre sonra vücut kendi insülinini üretmeye başladı.
Bilim ve Teknik, TÜBİTAK'ın Ekim 1967'den beri yayımlanan aylık popüler bilim ve teknik dergisidir ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından lise ve dengi okullara; Genelkurmay Başkanlığı tarafından Silahlı Kuvvetler personeline tavsiye edilmiştir.
Bilim ve Teknik dergisi Haziran 2006'da çıkan 463. sayısında ilk sayıdan başlayıp 457. sayısına kadar olan dergilerini sanal ortama aktararak okurlarına DVD biçiminde Bilgi Hazinesi adıyla hediye olarak vermiştir.
Tip 1 diyabet hastası 25 yaşındaki bir kadına, yeniden programlanmış kök hücre nakli yapıldı ve üç aydan kısa bir süre sonra vücut kendi insülinini üretmeye başladı.
Koku hakkında tahminde bulunmak gerçekten hayli zor olsa da yapısal biyoloji, veri analitiği ve yapay zekâ alanlarındaki gelişmeler sayesinde koku alma kodunu çözmek ve kokuyu dijitalleştirmek mümkün olabilir.
Irvine, California Üniversitesinden bir araştırma ekibi, beyindeki oftalmik asit adlı bir molekülün Parkinson ve hareketle ilgili başka hastalıklar için yeni bir tedavi olabileceği ihtimalini ortaya koydu.
COP16 Biyoçeşitlilik Konferansı sırasında yapılan resmî açıklamaya göre insanlık, gezegenimizin biyoçeşitlilik kaybını durdurulması amacıyla ortaya konan tüm karaların ve iç suların %30’u ile okyanusların %30’u için resmi koruma statüsü oluşturulması hedefinin hayli gerisinde kalmış durumda.
Okumanın ve yazmanın henüz söz konusu olmadığı, insanların resim yoluyla iletişim kurdukları zamanlardan kalma sanat eserlerinin bazılarında Güneş çiziminin ve Ay’ın evrelerinin tasvirlerinin yer alması, insanın 10.000 yıldan daha uzun bir süre önce gökyüzünde gördüklerine ilgi duyduğunu ve resmettiğini gösteriyor.
Kuantum ışınlama, bir parçacığın kuantum durumunun, fiziksel olarak taşınmadan, uzaktaki başka bir parçacığa aktarılması sürecidir.
Irvine, California Üniversitesinden bir araştırma ekibi, beyindeki oftalmik asit adlı bir molekülün Parkinson ve hareketle ilgili başka hastalıklar için yeni bir tedavi olabileceği ihtimalini ortaya koydu.
Yeni Zelanda’da bulunan Otago Üniversitesi Dunedin Tıp Fakültesi’nden araştırmacılar tarafından yürütülen çalışma geçtiğimiz ay Pediatrics’te yayımlandı. Buna göre çocukken her iki “kötü” alışkanlığa da sahip olanların ev tozu, ot, kedi, köpek ve havada uçuşan çeşitli mantarlara karşı alerji geliştirme olasılıklarının daha düşük olduğu gözlendi.
Araştırmacıların amacı, çocuklar arasında en yaygın görülen parmak emme ve tırnak yeme alışkanlıklarının mikroplara maruz kalma olasılığını artırarak bağışıklık sistemini ne yönde etkilediğini ve alerjik tepkimelerin gelişimini azaltıp azaltmadığını ortaya koymaktı. Bunun için Yeni Zelanda’da doğan 1000’in üzerinde çocuğun sağlık değerleri uzun yıllar boyunca, farklı yaşlarda incelendi. Sonuç olarak hem parmak emen hem de tırnak yiyen çocukların alerjik hassasiyetinin en düşük oranda (%31) olduğu belirlendi.
Araştırmacılar bulguların, küçük yaşlarda kire ve mikroplara maruz kalmanın alerji geliştirme riskini azalttığını öne süren hijyen kuramıyla uyumlu olduğunu belirtiyor ve konuya ilişkin şu yorumda bulunuyorlar: “Her ne kadar bu alışkanlıkların teşvik edilmesini tavsiye etmesek de bu alışkanlıklara sahip olmanın olumlu yanları da var gibi görünüyor.”
TÜBİTAK Remzi Oğuz Arık Mahallesi Tunus Cad. No: 80 06540 Kavaklıdere Çankaya/ANKARA
E-Posta: bteknik@tubitak.gov.tr
yayinlar.tubitak.gov.tr
E-Posta: abone@tubitak.gov.tr