Skip to content Skip to navigation

Dövme Kanser Riskini Artırıyor mu?

Dr. Özlem Ak

Liudmila Chernetska/iStock

Güney Danimarka Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü ile Klinik Araştırma Bölümünden ve Helsinki Üniversitesinden araştırmacıların ortak yürüttüğü, 5.900'den fazla ikizin katıldığı “Danimarkalı İkiz Dövme Kohort” çalışmasının sonucuna göre dövmeli bireyler, dövmesi olmayanlara göre cilt kanseri ve lenf kanserine (lenfoma) daha sık yakalanıyor. Aynı araştırmada, vücudunda avuç içinden büyük boyutlarda dövmelere sahip kişilerde dövme ile kanser arasındaki bağlantının da daha fazla olduğu tespit edildi. Özellikle lenfoma için bu oran, büyük dövmeli kişilerde dövmesi olmayanlara göre neredeyse üç kat daha yüksekti. Dövme ne kadar büyükse ve ne kadar uzun süre önce yapıldıysa, lenf düğümlerinde o kadar fazla mürekkep biriktiği de gözlendi.

Bugüne kadar yapılan araştırmalardan dövme mürekkebinin, dövmenin yapıldığı alanda kalmadığı, içeriğindeki kimyasal maddelerin lenf düğümlerine taşındığı ve orada biriktiği biliniyordu. Lenf düğümleri bağışıklık sisteminin çok önemli bir parçası olup enfeksiyonlarla savaşmaya ve vücuttaki zararlı maddeleri filtrelemeye yardımcı olur. Araştırmacılar özellikle dövme mürekkebinin lenf düğümlerinde birikerek kronik iltihaplanmayı tetikleyebileceğini belirtiyor. Bu da zamanla anormal hücre büyümesine ve kanser riskinin artmasına yol açabilir. Uzmanlar, mürekkep parçacıklarının lenf düğümlerinde biriktiğini görebildiklerini ve bunları yabancı madde olarak algılayan bağışıklık sisteminin sürekli mürekkebe bağışıklık tepkisi vermeye çalıştığını tahmin ediyor. Bu da lenf düğümlerinin işlevini zayıflatarak başka sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Kanserin gelişmesi yıllar aldığı için bu bağlantıyı araştırmak nispeten zor. Bu nedenle aynı genetik yapıya sahip olan, benzer çevresel koşullara maruz kalan ve yıllarca takip edilen (kanser hastası ve sağlıklı) ikizlerin bu araştırmada yer alması, çalışmayı benzersiz kılıyor.

Önceki araştırmalarda dövme mürekkebindeki bazı pigmentlerin diğerlerine göre daha fazla risk oluşturabileceğinin öne sürüldüğünü vurgulayan araştırma ekibi, kendi çalışmalarında kanser oluşumu ile belirli mürekkep renkleri arasında istatistiksel olarak net bir bağlantı olmadığını ancak bunun rengin önemsiz olduğu anlamına gelmediğini söylüyor. Diğer çalışmalarda mürekkebin potansiyel olarak zararlı maddeler içerebileceğinin ve örneğin kırmızı mürekkebin daha sık alerjik reaksiyonlara neden olduğunun tespit edildiğini vurgulayan ekip, çalışmalarının sonraki aşamasında mürekkep parçacıklarının lenf düğümlerinin işlevini moleküler düzeyde nasıl etkilediğini araştıracaklarını belirtiyor.

Kaynaklar: