13 Ağustos 1898’de Carl Gustav Witt orta büyüklükte bir asteroitin, Güneş’e asteroit kuşağının diğer üyelerinden biraz daha yakın dolandığını keşfetti.

Kozmoloji ile ilgili en yanlış kanılardan ikisi, evrenin bir sınırı olması gerektiği ve bizim öğrenme kapasitemizin bir sınırı olmadığıdır.

Sürtünme kuvveti maddelerin hareketlerine karşı direnç gösteren kuvvettir. Kuru sürtünme, akışkan sürtünmesi ve iç sürtünme gibi çeşitli gruplar altında sınıflandırılabilir.

 Çıplak gözle bakıldığında Ay’ın yüzeyindeki bazı bölgeler diğerlerine göre daha koyu renkte görünür. Geçmişte koyu gri renkte görünen bölgelerin deniz, açık gri bölgelerin ise kara olduğu düşünülüyordu.

Kuyrukluyıldızlar büyük oranda buz, kayaç yapısındaki parçacıklar ve organik maddelerden oluşur. Asteroitler ise kayaçlardan ve metallerden oluşan gök cisimleridir.

Gök gürültüsünün kaynağı olan yıldırımlar sırasında ısınan havanın basıncının artması nedeniyle hava ani bir şekilde genleşir. Bu durum yıldırım hattı boyunca havada, sonik patlamalar sırasında olduğu gibi şok dalgalarının oluşmasına neden olur.

Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki (ISS) bir astronot tarafından çekilen bu fotoğrafta bulutların kralı olarak da bilinen kümülonimbus bulutları görülüyor. Fotoğraf uzay istasyonu Senegal-Mali sınırı yakınlarında, Batı Afrika üzerindeyken çekildi.

Halley Kuyrukluyıldızı yaklaşıyordu. Tüm dünyadaki gökyüzü severler bu heyecana kapılmıştı ve 76 yılda bir geçen bu kuyrukluyıldızı görmek için sabırsızlanıyordu. Peki ya Türkiye’de yaşayan meraklılar?