Amanda Montañez; Source: Copernicus Climate Change Service (data)
Grafik, Sanayi Devrimi öncesi dönemdeki (1850-1900) sıcaklıklara kıyasla Dünya’nın her yıl ortalama olarak ne kadar daha ılık olduğunu gösteriyor. 2025 yılına ait veri, ocak-kasım dönemine dayalı tahmini gösteriyor.
Ocak-Kasım 2025 dönemine ait veriler 2025’in en sıcak ikinci yıl olarak kayıtlara geçeceğini gösteriyor. Tahminlere göre 2025 yılının ortalama sıcaklığı Sanayi Devrimi öncesindeki ortalama sıcaklığın 1,48 derece üzerinde olacak.
Küresel ısınmanın olumsuz etkilerinin önüne geçmeye çalışan ülkeler 2015 yılında Paris Antlaşması’na imza atmıştı. Antlaşma, Dünya’nın ortalama yüzey sıcaklığındaki artışın Sanayi Devrimi öncesindeki döneme kıyasla 2 oC ile sınırlandırılmasını amaçlıyor. Ayrıca ısınmanın tercihen 1,5 oC’nin altına kalması gerektiğini ifade ediyor.
2024 yılında 1,5 oC’lik sınır ilk kez aşılmış, 2024 Dünya’nın yüzey sıcaklığı ile ilgili kayıtların tutulduğu dönemlerdeki en sıcak yıl olarak kayıtlara geçmişti. İçinde bulunduğumuz yılın ocak-kasım dönemine ait, Copernicus İklim Değişikliği Görevi tarafından sağlanan verilere dayalı tahminlerse 2025 yılında Dünya’nın ortalama yüzey sıcaklığının Sanayi Devrimi öncesindeki ortalamanın 1,48 oC üzerinde olacağını gösteriyor. Eğer tahminler doğru çıkarsa 2025 en sıcak yıllar sıralamasında ikinciliği 2023 ile paylaşacak.
Her ne kadar 2024 yılında 1,5 oC’nin üzerine bir sıcaklık anomalisi yaşanmış olsa da Paris Antlaşması’ndaki iyimser hedefin kesin olarak tutturulamadığının ifade edilebilmesi için çok yıllık ortalamalara bakmak gerekiyor. Yine de son veriler 2023-2025 dönemindeki üç yıllık ortalamanın 1,5 oC’nin üzerinde olacağına işaret ediyor.
2025’in en sıcak ikinci yıl olma yolunda ilerlemesi özellikle endişe verici bulunuyor. Çünkü 2025 bir La Niña yılıydı. Pasifik Okyanusu’nun sularının soğumasına yol açan bu iklim olayının meydana geldiği yıllarda Dünya’nın ortalama yüzey sıcaklığı düşme eğilimindedir. Bir La Niña yılında Dünya’nın ortalama yüzey sıcaklığının rekor derecede yüksek olması, küresel ısınmanın gidişatı açısından olumsuz bir durum olarak değerlendiriliyor.
Kaynaklar: