da-kuk/iStock
Formula 1, hızın ötesinde bir dünya. Her saniye, her vida, her karar yarışların sonucunu etkileyebiliyor. Bu spor, bilim ve mühendisliğin sınırlarının test edildiği bir sahne. Yani Formula 1 sadece bir otomobil yarışı değil aynı zamanda uygulamalı bir bilim yarışı. Riskler devasa, hata payı ise yok denecek kadar az. İşte bu yüzden Formula 1, saatte 370 kilometreye ulaşan hızlarda mükemmelliği arayan eşsiz bir gösteri, âdeta bir hız senfonisi!
Formula 1 yazı serisinin bu yazısında Formula 1 yarışlarına karakterini veren unsurları yani pilotları ve yarışların yapıldığı pistleri inceleyeceğiz.
Fiziksel Güç, Zihinsel Keskinlik ve Mühendisliğin Uyumu
Formula 1 pilotları, insan sınırlarını zorlayan fiziksel ve zihinsel özelliklere sahip sporculardır. Vücutlarını yarışlardaki zorlayıcı şartlara hazırlar, zihinlerini saniyenin onda birinde karar verecek keskinlikte tutar ve son derece gelişmiş teknoloji ürünü araçlarını maksimum potansiyeliyle kullanmaya çalışırlar. Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin direksiyonu kontrol eden bir insandır ve o insanın yetenekleri, Formula 1’de sonucu etkileyen en belirleyici unsurdur.
Bir Formula 1 aracı kullanmak sadece direksiyonu çevirip pedallara basmaktan ibaret değildir. Pilot attığı her turda yüksek g kuvvetlerine maruz kalmasına rağmen konsantrasyonunu koruyarak araçtaki tüm sistemleri yönetmeye devam eder. Yüksek hızlı bir virajda pilotların boynuna binen yük 5 g’ye ulaşabilir. Bu, kafanın ve kaskın toplam ağırlığının yaklaşık 5 katı büyüklüğünde bir kuvvetin boyna yandan etki etmesi anlamına gelir.
Devamını okumak için TÜBİTAK Yayınlar web sitesini ziyaret ederek abone olabilirsiniz.
Yazar:
Gürkan Caner Birer
Bilgisayar Mühendisi