|
Ayrıca,
tüpteki akım, elektrotlar arasında köprü kurarken, gazda parıldayan ışımalara
yol açmaktaydı. Bu ışıklar prizmadan geçirilip incelendi. Güneşin beyaz ışığı
bir prizmadan geçirildiğinde sürekli bir spektrum verirken, katot ışını tüplerinden
yayılan ışık prizmadan geçirilip karanlık bir zemine düşürüldüğünde, zemin üzerinde
aralıklı çizgiler oluşuyordu. Bunlara spektrum çizgileri dendi. |
|
Öte
yandan; sodyum, potasyum, kalsiyum gibi elementler, bir alevde ısıtıldıklarında,
keza ışık yayıyorlardı. Bu ışıklar da dar bir yarıktan geçirilip prizma üzerine
düşürüldüğünde, keza aralıklı çizgilerden oluşan spekrumlara yol açıyodu. Hem
de, her elementin kendisine özgü bir spektrumunun olduğu saptandı. Aslında, bir
spektrumdaki her çizginin, belli bir dalgaboyuna karşılık gelen, kendisine özgün
bir enerjisi vardı. Atomların ışıma spektrumlarının incelenmesi sırasında, dalga
boyu ölçümlerinde kullanılan en basit aygıtlar dahi, beklenmedik bir duyarlılıkla
çalışmıştı. Spektroskopi dalı zamanla, ölçüm hatası payını 10,000'de 1'lere indirecek
ve kimya çalışmalarında başı çekeceği gibi, atomun yapısıyla ilgili kuram veya
önerilerin, sınava tabi tutulup ayıklandığı sert bir kayaya dönüşecekti. |