|  |  Kuram 
ve Gözlem
  
 | Geçen 
yüzyılın başlarında atomun, karpuzunkine benzer bir yapıya sahip olduğu düşünülüyordu. 
Buna göre; artı yüklü protonlar, yaklaşık küresel bir doku oluşturuyor, eksi yüklü 
elektronlar da, karpuzun çekirdeklerine benzer şekilde, bu dokunun içine serpiştirilmiş 
halde bulunuyordu. Öte yandan, radyoaktivite Henry Becquerel tarafından daha önce 
keşfedilmişti ve Pierre Curie ile eşi, alfa etkin radyumla çalışmalar yapıyordu. 
İngiliz bilim adamı Ernest Rutherford, 'atomun karpuz modeli'nin doğruluğunu sınamak 
için bir deney tasarladı.  |  |  Bu 
tasarıma göre; kurşun bir zırh içerisine, alfa etkin maddeden bir miktar konacak 
ve ışınlanan alfa parçacıklarının, zırhta açılan minik bir delikten ince bir demet 
halinde çıkmaları sağlanacaktı. Alfa ışın demetinin önüne, küçük ve ince bir altın 
folyo konulacak; folyonun etrafı da, iç yüzeyi çinko sülfatla kaplı, diyelim küresel 
bir ekranla sarılacaktı. Ki; folyonun içinden geçen alfa parçacıkları, çinko sülfat 
kaplı yüzeye ulaşıp çarptıklarında, bu maddenin fosforesan etkisiyle parıldamalara 
yol açsınlar da, folyodan geçerken ne kadar saptırıldıkları anlaşılsın... Altın 
atomları, az sayıda minik çekirdekli bir karpuz olarak modellendiğine göre; Rutherford'un 
beklentisi; alfa parçacıklarının folyodan geçerken, çok az miktarda sapmalara 
uğramaları ve ekranın, folyonun öte tarafındaki dar bir bölge üzerinde toplanmış 
parıldamalara yol açmalarıydı. Deney sonuçları, hiç de beklendiği gibi çıkmadı... |