Bu
belirsizlikler çerçevesinde, hidrojen atomunu net ve kesin yörüngelerden oluşuyormuş
gibi düşünmemek gerekir. Keza atomun, net bir yarıçapı yoktur. Ancak ortalama
değerlerden söz edilebilir. Elektron eğer n=0, yani 1s yörüngesine yerleşmişse,
'temel durum' dalga fonksiyonunu işgal ettiği veya atomun 'temel durum'da bulunduğu
söylenir. Elektron bu durumda iken, uygun miktarlarda enerji soğurduğu takdirde,
daha yüksek enerji düzeylerine geçiş yapabilir. Soğurması gereken 'uygun' enerji
miktarı, arasında geçiş yaptığı iki düzey arasındaki fark kadardır. Daha yüksek
enerji düzeylerine tırmandıkça, elektron çekirdekten daha uzaklarda daha fazla
zaman harcamaya başlar. Yani uyarılmış atomun, ortalama yarıçapı büyümüştür. Eğer
bu geçiş başka bir kabuğun yörüngelerinden birine yapılmışsa, yarıçap daha da
fazla büyür. Nihayet; elektron temel durumda iken, yeterince enerji soğurduğu
takdirde, protonun çekim kuvvetinden kurtulup serbest hale gelebilir. Bunu ancak
başarabileceği enerji miktarına, 'iyonlaşma enerjisi' denir. Daha da fazla enerji
soğurması halinde, iyonlaşma enerjisinden geriye kalan miktar kadar kinetik enerji
kazanmış olur ve protondan uzaklaşır.
Hidrojen atomu için elde edilmiş olan yörünge çözümlerine, sırasıyla artan sayıda
elektron yerleştirmek suretiyle, diğer atomların yörünge şemalarını, yaklaşık
olarak da olsa elde etmek mümkündür.
Gelelim elementler tablosuna...