Leptonlar:
Bir 
kere, leptonlardan elektron her eve lazım: Her atomun yapısında var ve çekirdeğin 
pozitif elektrik yükünü nötürleştiriyor. Elektrondan daha ağır olan muon ve tau; 
karmaşık parçacıkların bozunma, dönüşüm veya yok edilme süreçleri sırasında veya 
sonrasında ortaya çıkıyorlar. Elektrik yükleri ve görece büyük kütleleri sayesinde, 
kolayca gözlemlenebiliyor; fakat ortaya çıktıktan sonra büyük bir hızla veya kısa 
bir sürede, daha hafif leptonlara, sonuç olarak da elektrona dönüşüyorlar. Dolayısıyla, 
etrafımızdaki görünür maddenin yapısında hiç yer almıyorlar. Nötrinolar ise; renk 
veya elektrik yükü taşımadıklarından, öte yandan çok küçük kütlelere sahip bulunduklarından; 
diğer parçacıklarla ve dolayısıyla maddeyle, çok zayıf bir kütleçekimi dışında 
hemen hiç etkileşime girmiyorlar. Örneğin dünyamızın bir tarafından girip; atomlarının 
tek biriyle dahi etkileşmeksizin, yani hiçbir çarpışmaya girmeksizin, diğer tarafından 
çıkıp gidebiliyorlar. Bu özellikleri nedeniyledir ki; varlıkları doğrudan gözlenmek 
yerine, bozunmalar sırasında momentumun korunması gereğini yerine getiren bir 
varsayımdan hareketle keşfedilmiş. Halbuki evrenin erken aşamalarında, çok büyük 
miktarlarda üretilmiş olmaları gerekiyor. O halde; maddeyle hemen hiç etkileşime 
girmedikleri için, o zamandan beridir hala evrende dolaşıyor olmalılar ve etrafımızda 
bolca varlar. Hatta, küçücük kütlelerine rağmen çok büyük sayılarıyla; evrenin 
kütlesine büyük bir katkıda bulunuyor ve genişlemesini etkiliyor dahi olabilirler. 
Bu 
aşamada, parçacıklar arasındaki bir diğer gruplandırmayı dile getirmekte yarar 
var... 
"Spin 
spin" deyip duruyoruz: Da nedir bu spin?...