Örneğin;
elinde bir top bulunan birisi, bu topu bir arkadaşına doğru fırlatsa;
arkadaşı topu yakaladığında, geriye doğru biraz sendeler; hatta
zemin sürtünmesizse eğer, belli bir hızla gerilemeye devam ederdi.
Sürtünmesiz zeminde, topu atan da atarken geriye doğru biraz kaymış,
dolayısıyla bu iki kişi birbirinden bir nebze uzaklaşmış olurdu.
Topu veya topları yakalayıp yakalayıp birbirlerine atıp dursalar;
zemin üzerindeki bu 'birbirinden uzaklaşma' olayı, ivmelenerek devam
ederdi: Sanki birbirine karşı bir itme kuvveti uyguluyorlarmış gibi.
Uyguluyor da olurlar aslında. Momentum alışverişi yapıyorlar çünkü,
kuvvet de bunun hızı; yani zamana göre türevi...
Gerçi; eğer topların kütlesi negatif olabilseydi, bu top örneği
itme kuvveti için de kullanılabilirdi. Çünkü aynı oyunu böyle toplarla
oynamak; negatif, yani zıt yönde momentum alışverişi anlamına gelirdi.
Fakat bilindiği kadarıyla, negatif kütle diye bir şey yok. Dolayısıyla
itme kuvvetinin işleyişi, arzu edildiği takdirde, birbirine kement
atıp çekiştiren iki kişinin etkileşimine benzetilebilir. Fakat temel
veya diğer tüm parçacıklar, top örneğinde olduğu gibi, 'kuvvet taşıyıcı'
parçacıkların alışverişiyle etkileşiyorlar.