Karasal
yaşama uyum yapmış olan bu canlıların derileri kurudur ve salgı bezi açısından
fakirdir. Deri üzerinde, keratin yapılı pullar veya kemik plakalar bulunur. Dört
üye ve her üyede 5 parmak bulunur. Bazı sürüngen gruplarında, üyeler tamamen veya
çeşitli derecelerde körelmiştir. Kaplumbağalar haricinde, tüm sürüngenlerin çenelerinde
gerçek dişler bulunur. Akciğer solunumu yapan bu gruba ait bazı cinslerde, vücut
şekli nedeniyle tek akciğer körelmiştir. Vücut sıcaklıkları değişkendir (poikilotherm),
bu nedenle çoğu tür, kışı hibernasyon (kış uykusu) fazında geçirir. Kalpleri
3 bölmelidir, timsahlarda 4 bölmeli kalbe kısmen geçiş görülür.
Ayrı
eşeylidirler ve eşeyler arasında çoğu zaman renk, desen veya vücut büyüklüğü bakımından
farklılıklar görülür (eşeysel dimorfizm).
Değişik vücut büyüklüklerine sahiptirler. Günümüzde yaşayan en büyük sürüngenler
Eunectes murinus (Anakonda) ve Python reticulatus (Ağlı piton) olarak
bilinen yılan türleridir.
Eunectes
murinus (anakonda)
Python
reticulatus (ağlı piton)
Günümüzde
yaşayan en küçük sürüngenler ise Lepidoblepharis peraccae ve Sphaerodactylus
ariasae olarak bilinen kertenkeleler ile Brookesia cinsine ait bukalemun türleridir.
Lepidoblepharis
peraccae
Brookesia
Sphaerodactylus
ariasae
İç
döllenme görülür ve çoğunlukla ovipardırlar.
Yumurtaları dayanıklı, elastik, derimsi veya kalker yapıdadır. Yumurta içerisindeki
embriyonik zarlar, ilk defa bu grupta ortaya çıkar. Dış ortamda kendini koruyacak
bir kabuğu bulunan ve embriyonun devamını sağlayabilmesine olanak tanıyan yapıları
içeren bu tip yumurtaya "kleidoik yumurta" adı verilir. Gelişmelerinde
bir larva evresi görülmez, yani metamorfoz
yoktur.
Vücutlarında
bulunan az sayıdaki bezlerin çoğu, üremeye yardımcıdır. Sucul türlerin bazılarında
tuz bezleri mevcuttur. Yılanlarda bulunan zehir bezleri ise, modifiye olmuş tükürük
bezleridir ve birer kanal aracılığıyla zehir dişlerine açılır.