Tip 1 diyabet hastası 25 yaşındaki bir kadına, yeniden programlanmış kök hücre nakli yapıldı ve üç aydan kısa bir süre sonra vücut kendi insülinini üretmeye başladı.
Tanankorn Pilong/iStock
Dünya genelinde nüfus artışı, endüstri alanında yaşanan gelişmeler ve teknolojik yeniliklerle birlikte enerji kaynaklarına duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artıyor. Küresel enerjinin büyük bir bölümü fosil yakıtlardan elde edilirken bu tür yakıtların iklim değişikliğine sebep olması, sürdürülebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesini zorunlu hâle getirdi. Peki hidrojen enerjisi sürdürülebilir ve temiz bir enerjinin geleceği için alternatif bir çözüm olabilir mi?
İklim değişikliğinin nedeni, insan faaliyetleri sonucu atmosfere salınan sera gazlarıdır. Küresel sıcaklıkların artmasına ve dolayısıyla iklim krizinin tetiklenmesine sebep olan sera gazlarının en önemlisi ise karbondioksittir. Karbondioksit, ısınmadan ulaşıma, elektrik üretiminden endüstriyel üretime kadar birçok alanda kullanılan fosil yakıtların yanması sonucu oluşur. Fosil yakıtlar olarak bilinen kömür, petrol ve doğal gazın çevreye verdiği zararlar göz önüne alındığında temiz, sürdürülebilir ve verimli enerji kaynaklarına talep, gün geçtikçe artıyor.
İkincil Bir Enerji Kaynağı Olarak Hidrojen
Periyodik tablonun ilk ve en hafif elementi olan hidrojen, kararsız bir yapıya sahip olduğu için nadiren saf hâlde bulunur. Bu yüzden su ve metan gibi başka elementlerle oluşturduğu bileşiklerden yoğun bir enerji gerektiren süreçlerden geçerek elde edilir. Doğada genellikle serbest hâlde bulunmadığı, diğer enerji kaynaklarından üretildiği ve elde edilen enerjiyi depolayarak taşıdığı için ikincil bir enerji kaynağı ya da enerji taşıyıcısı olarak bilinir. Fosil yakıtlar ve biyokütle gibi kaynaklardan üretilebildiği gibi suyun elektrolizi yöntemiyle de elde edilebilen hidrojen, petrol ve doğal gaz gibi yakılabildiği ancak doğaya herhangi bir karbon salımı yapmadığı için temiz enerji taşıyıcısı olarak değerlendirilir. Hidrojenin yakılması sonucu sadece su, elektrik ve ısı açığa çıkar. Bu sebeple temiz bir yakıt olarak ön plana çıkan hidrojen, dünyanın artan enerji ihtiyacının karşılanabilmesi için geleceğin yakıtı olma potansiyeline sahip. Ancak bunun için hidrojen elde etme yöntemlerinin çevre dostu olması gerekiyor.
Hidrojen Enerjisi Her Zaman “Temiz” mi?
Hidrojen, oksijen ile yakıldığında sadece su, elektrik ve ısı açığa çıktığı için temiz bir yakıt olarak düşünülebilir. Ancak hidrojen enerjisinin çevre üzerindeki etkisi ve enerji verimliliği, dolayısıyla temiz enerji olarak değerlendirilebilmesi esas olarak nasıl üretildiğine bağlı.
Devamını okumak için TÜBİTAK Yayınlar web sitesini ziyaret ederek abone olabilirsiniz.