Soğuk bir ortamdaki çocuklarını kalın kıyafetler giyme konusunda ikna etmeye çalışmak, ebeveynler için oldukça zaman alıcı bir uğraş.
Bilim ve Teknik, TÜBİTAK'ın Ekim 1967'den beri yayımlanan aylık popüler bilim ve teknik dergisidir ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından lise ve dengi okullara; Genelkurmay Başkanlığı tarafından Silahlı Kuvvetler personeline tavsiye edilmiştir.
Bilim ve Teknik dergisi Haziran 2006'da çıkan 463. sayısında ilk sayıdan başlayıp 457. sayısına kadar olan dergilerini sanal ortama aktararak okurlarına DVD biçiminde Bilgi Hazinesi adıyla hediye olarak vermiştir.
Soğuk bir ortamdaki çocuklarını kalın kıyafetler giyme konusunda ikna etmeye çalışmak, ebeveynler için oldukça zaman alıcı bir uğraş.
Yerli elektrikli otomobil TOGG yeni yazılım güncellemesiyle otonom sürüş özelliklerini geliştirdi.
Irvine, California Üniversitesinden bir araştırma ekibi, beyindeki oftalmik asit adlı bir molekülün Parkinson ve hareketle ilgili başka hastalıklar için yeni bir tedavi olabileceği ihtimalini ortaya koydu.
DNA, canlıların özelliklerini belirleyen bilgileri taşıyan ve bu özelliklerin nesilden nesle aktarılmasını sağlayan biyolojik moleküldür. Canlıların vücudundaki tüm yaşamsal olaylar, DNA’daki bu kalıtsal bilgiler doğrultusunda gerçekleşir. Gelin DNA’yı daha yakından tanıyalım!
Bir grup fizikçi, kozmik artalan ışımasıyla ilgili verilerde karanlık fotonların izlerini aradı. Ancak karanlık madde arasındaki etkileşimlere aracılık ettiği düşünülen bu farazi parçacıkların var olduğuna dair herhangi bir bulguya ulaşılamadı.
University of California, Berkeley’den John Hartwig ve ekibi, tarafından geliştirilen yöntemde poşetler ve şişeler buharlaştırma yoluyla kendilerini oluşturan kimyasal yapı taşlarına ayrıştırılıyor. Yöntem, plastik poşetlerin ve şişelerin birçok kez geri dönüştürülebilmesini sağlayabilir.
Hevesle haşladığımız taze tavuk yumurtalarını soymaya başladığımızda kabukla birlikte kalkan yumurta akları hevesimizi eziyete dönüştürebiliyor. Haşlanmış bayat yumurta ise şaşırtıcı derecede kolay soyulabiliyor. Bu durum, yumurtanın yapısında zamanla gerçekleşen fiziksel ve kimyasal değişimlerden kaynaklanıyor.
Neredeyse tamamı kalsiyum karbonat kristallerinden oluşan yumurta kabuğu, yarı geçirgen özellikte bir zardır. Üzerinde hava moleküllerini ve nemi geçirebilen yaklaşık 17.000 küçük delik (por) bulunur. Taze yumurta akının pH derecesi düşük, yani görece asidiktir. Bu pH derecesinde albümin (yumurta akı) proteinleri birbirlerine tutunduklarından daha kuvvetli bir şekilde iç zardaki keratine yapışır. Zamanla karbondioksit kaybeden yumurtanın pH derecesi yükselerek bazik hâle gelir. Aynı zamanda nem de kaybeden yumurtada, madde miktarının azalması sonucu, geniş ucunda, ince ve kalın zarlar arasında bulunan hava kesesi büyümeye başlar. Ayrıca yumurta akının bazik ortamda yumuşayan keratine tutunma kuvveti de azalır. Böylece, yumurta haşlandığında daha kolay soyulabilecek bir yapıya kavuşur.
Bununla birlikte, kaynayan suya yemek sodası eklemek de ortamın pH derecesini yükselteceğinden yumurta akının iç zardan ayrılmasını kısmen kolaylaştırır. Ancak yumurtanın pH derecesini yeterince yükseltecek miktarda bazik suyun kabuktan girmesi pişme süresine kıyasla uzun süreceği için bu çözüm her zaman işe yaramaz.
Kaynaklar:
TÜBİTAK Remzi Oğuz Arık Mahallesi Tunus Cad. No: 80 06540 Kavaklıdere Çankaya/ANKARA
E-Posta: bteknik@tubitak.gov.tr
yayinlar.tubitak.gov.tr
E-Posta: abone@tubitak.gov.tr