Skip to content Skip to navigation

İlaçları Buzdolabı Dışında Haftalarca Koruyabilen Hidrojel

İlay Çelik Sezer

Kuzmik_A/iStock

Pek çok ilacın etkinliğini koruması için soğuk ortamda saklanması gerekiyor. Uygun koşullarda saklanmayan ilaçlar bozulabiliyor ve bu da sağlık riskleri oluşturabiliyor. Örneğin yüksek sıcaklıklara maruz kalması, ilaç molekülünün biçimini oluşturan kimyasal bağların kırılmasına ve ilacın etkinliğinin bozulmasına neden olabiliyor. Hatta bazı ilaçların etkinliği, çalkalanmayla bile bozulabiliyor. İlaçların özel koşullarda saklanmak zorunda olması, gelişmekte olan ülkeler gibi teknik ve lojistik imkânların kısıtlı olduğu yerlere ulaştırılmalarını da zorlaştıran bir etmen. Bu yüzden dünyanın çeşitli yerlerinden bilim insanları, ilaçların güvenli bir şekilde taşınmasını kolaylaştırmaya yönelik araştırmalar yapıyor. Bunlardan biri de Birleşik Krallık’taki Manchester Üniversitesinden yaklaşık 15 senedir bu konuda çalışmalar yürüten Matthew Gibson.

Gibson ve ekibi, yeni yaptıkları bir araştırma kapsamında protein temelli ilaçların taşınmasını ve saklanmasını kolaylaştıracak bir yöntem geliştirdi. Araştırmacılar, İskoçya’daki Glasgow Üniversitesinden hidrojeller konusunda uzmanlaşmış olan Dave Adams ile birlikte proteinleri hidrojel malzemelerle karıştırıp enjektörlere yüklenmesi mümkün olan beyaz katı karışımlar elde etti. Normalde -20 °C’de saklanması gereken proteinler, bu haldeyken 50 °C’ye kadar yüksek sıcaklıklara dayanabildi ve dört haftaya kadar işlevselliğini korudu. Hidrojel katılığını küçük moleküllerin büyük zincirler hâlinde bir araya gelmesinden alıyor. Bir kuvvet uygulandığında ise bu birliktelik bozuluyor, dolayısıyla enjeksiyon sırasında kuvvet uygulanması jel- protein karışımının sıvı kıvama dönüşmesini sağlıyor. Hidrojel kalıntıları, enjektörün iğnesinden geçemeyecek kadar büyük olduğu için de enjektörden çıkan sadece ilaç molekülleri oluyor.

Araştırmacılar, bu yöntemi sığır insülini ile genetik araştırmalarda sıkça kullanılan bir enzim olan galaktosidaz gibi bileşikler üzerinde test etti ve işe yaradığını gösterdi. Hatta hidrojelle karıştırdıkları protein içeriklerini paketleyip kargo ile başka bir yere göndermeyi bile denediler. Bu proteinlerin de kargo sürecindeki yüksek sıcaklık ve fiziksel sarsılma gibi streslere dayanabildiği görüldü. Klinik uygulamaya yönelik ümit vaat eden bu yeni yöntem, özellikle de protein temelli
aşılara uygulanabilirse aşıların tüm dünyaya daha eşitlikçi olarak ulaştırılabilmesine katkı sağlayabilir. Gibson, geliştirdikleri hidrojelin endüstriyel ölçekte üretilebileceği konusunda kendilerine güvendiklerini söylüyor ancak öncesinde hidrojelin ilacı koruma süresi ve güvenliği konusunda daha fazla çalışma yapmak istediklerini belirtiyor.

Kaynak: