Viyana Tıp Üniversitesinde Hematoloji Uzmanı Philipp Staber tarafından yürütülen çalışmada çeşitli kanser ilaçlarının etkinliği, hastalardan alınan kanser hücrelerinden vücut dışında oluşturulan hücre kültürleri üzerinde deneniyor.
Bilim ve Teknik, TÜBİTAK'ın Ekim 1967'den beri yayımlanan aylık popüler bilim ve teknik dergisidir ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından lise ve dengi okullara; Genelkurmay Başkanlığı tarafından Silahlı Kuvvetler personeline tavsiye edilmiştir.
Bilim ve Teknik dergisi Haziran 2006'da çıkan 463. sayısında ilk sayıdan başlayıp 457. sayısına kadar olan dergilerini sanal ortama aktararak okurlarına DVD biçiminde Bilgi Hazinesi adıyla hediye olarak vermiştir.
Viyana Tıp Üniversitesinde Hematoloji Uzmanı Philipp Staber tarafından yürütülen çalışmada çeşitli kanser ilaçlarının etkinliği, hastalardan alınan kanser hücrelerinden vücut dışında oluşturulan hücre kültürleri üzerinde deneniyor.
Bilim ve Teknik dergisi olarak 2024 yılında bilim ve teknoloji alanında ülkemizde yaşanan en önemli çığır açıcı gelişmeleri sizler için bir araya getirdik.
“Toddlers, Tech and Talk” isimli çalışma, doğumdan 36 aylığa kadar olan çocukların ev yaşamlarında etkileşim hâlinde oldukları teknolojiler hakkında yayımlanan ilk detaylı rapor özelliğini taşıyor.
Bilim ve Teknik dergisi Ayın Sorusu köşesinde Kasım 2024 yayımlanan Ali Baba’nın Mağaradan Alabileceği Altın Sikke Sayısı sorusunun çözümü açıklandı ve doğru çözenler belli oldu.
Okumanın ve yazmanın henüz söz konusu olmadığı, insanların resim yoluyla iletişim kurdukları zamanlardan kalma sanat eserlerinin bazılarında Güneş çiziminin ve Ay’ın evrelerinin tasvirlerinin yer alması, insanın 10.000 yıldan daha uzun bir süre önce gökyüzünde gördüklerine ilgi duyduğunu ve resmettiğini gösteriyor.
Uydular da alt uydulara sahip olabilir. Ancak bu, oldukça düşük bir olasılıktır.
Irvine, California Üniversitesinden bir araştırma ekibi, beyindeki oftalmik asit adlı bir molekülün Parkinson ve hareketle ilgili başka hastalıklar için yeni bir tedavi olabileceği ihtimalini ortaya koydu.
Hepimiz ışığın boşluktaki hızının saniyede yaklaşık 300 bin kilometreye karşılık geldiği bir evrende yaşıyoruz. Görme dediğimiz şey ışığın etrafımızdaki nesnelerden yansıyarak gözümüze ulaşmasının bir sonucu olduğu için, ışık hızı aynı zamanda çevremizi nasıl gördüğümüzü de belirliyor. Peki ışığın hızı normalden çok daha düşük olsaydı, acaba Dünya nasıl değişirdi?
TÜBİTAK Remzi Oğuz Arık Mahallesi Tunus Cad. No: 80 06540 Kavaklıdere Çankaya/ANKARA
E-Posta: bteknik@tubitak.gov.tr
yayinlar.tubitak.gov.tr
E-Posta: abone@tubitak.gov.tr