Skip to content Skip to navigation

COVID-19’un Uzun Vadede Kalbe Etkisi

Dr. Özlem Ak

Mohammed Haneefa Nizamudeen/iStock

Yeni bir araştırma, pandeminin başlarında COVID-19’a yakalanan kişilerin, enfeksiyondan sonraki üç yıla kadar kardiyovasküler problem yaşama olasılığının iki kat daha fazla olduğunu gösteriyor.

Hastalığı ağır geçiren vakalardan, özellikle A, B veya AB kan grubuna sahip kişilerde risk neredeyse dört katına çıkarken, 0 kan grubu, daha düşük riskle ilişkilendirilmiş. Bu bulgu, COVID-19 hastaları için uzun vadeli kardiyovasküler sağlık sorunları riskine dikkat çekiyor ve ağır COVID-19 vakalarının yeni bir kardiyovasküler risk faktörü olarak değerlendirilmesi gerekebileceğini düşündürüyor. Ancak bu sonuçları doğrulamak için farklı popülasyonlarda ve aşılanmış bireyler üzerinde daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu da göz önünde bulunduruluyor.

ABD, Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) tarafından desteklenen yeni bir çalışma, COVID-19 enfeksiyonunun, pandeminin başlarında virüse yakalanan aşılanmamış kişilerde üç yıla kadar kalp krizi, felç ve ölüm riskini önemli ölçüde artırdığını ortaya koydu. Bu risk artışı, önceden kalp rahatsızlığı olan ve olmayan bireylerde gözlendi. Bununla birlikte bu araştırma, özellikle pandeminin ilk dalgası sırasında enfekte olanlar için, artan riskin üç yıl kadar sürebileceğini gösteren ilk çalışma olması açısından son derece önemli.

Arteriosclerosis, Thrombosis, and Vascular Biology dergisinde geçen yıl kasım ayında yayımlanan çalışma, pandeminin başlarında COVID-19 geçiren bireylerin, enfeksiyon öyküsü olmayanlara kıyasla kardiyovasküler problem yaşama olasılığının iki kat daha fazla olduğunu ortaya koydu. COVID-19’u şiddetli geçirenler için risk neredeyse dört katına çıkıyor.

Araştırmacılar, COVID-19 nedeniyle hastaneye yatan kişilerden A, B veya AB kan grubuna sahip olanlarda, kalp krizi veya inme riskinin iki kattan fazla arttığını ancak 0 kan grubuna sahip hastalarda bu risk artışının olmadığını tespit etti. 0 grubunun aynı zamanda COVID- 19’u daha hafif atlatma eğilimi ile ilişkili olduğu düşünülüyor.

Bilim insanları, bu çalışmalarında Avrupalı hastalardan oluşan büyük bir biyomedikal veri tabanı olan Birleşik Krallık Biyobankasına kayıtlı 10.000 kişinin verilerini inceledi. 1 Şubat 2020 ile 31 Aralık 2020 arasında COVID-19 testi pozitif çıkan 8.000 kişi ve şiddetli COVID-19 nedeniyle hastaneye kaldırılan 2.000 kişinin dahil edildiği çalışmada hastaların yaşı kayıt sırasında 40 ila 69 arasındaydı. Hastaların hiçbiri aşılanmamıştı çünkü o dönemde COVID-19 aşıları henüz mevcut değildi.

Devamını okumak için TÜBİTAK Yayınlar web sitesini ziyaret ederek abone olabilirsiniz.