Skip to content Skip to navigation

Bennu Asteroiti’nde Yaşamın Yapı Taşları Keşfedildi

Dr. Mahir E. Ocak

OSIRIS-REx uzay aracının örnek toplama bölümünün dış kısmı. Fotoğrafın orta bölümün sağında Bennu Asteroiti'nden alınan örneklerin bir kısmı görünüyor.

Bennu Asteroiti’nden Dünya’ya getirilen örneklerde DNA ve RNA’yı oluşturan beş nükleobaz ve proteinleri meydana getiren 20 amino asidin 14’ü tespit edildi. Elde edilen sonuçlar, Güneş sisteminin erken dönemlerinde yaşamın yapı taşlarının görece yaygın olduğunu gösteriyor.

NASA’ya ait OSIRIS-REx aracı 2020 yılında Bennu Asteroiti’nin üzerine inmiş ve gök taşının yüzeyinden örnek toplamıştı. Yaklaşık 120 gram kütleli örneği taşıyan kapsül üç yıl sonra Dünya’ya ulaştı. Yaklaşık 500 metre çapındaki gök taşından toplanan örnekler üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar devam ediyor.

Yakın zamanlarda Nature Astronomy’de yayımlanan bir makalede bir grup araştırmacı, Bennu Asteroiti’nden toplanan örneklerde yaşamın yapı taşlarını tespit ettiklerini açıkladı. Analizler, örneklerde DNA ve RNA'nın yapısından bulunan beş nükleobazın (adenin, guanin, sitozin, timin, urasil) tamamının bulunduğunu gösteriyor.

Ayrıca örneklerde bilinen yaşam biçimlerinde bulunan proteinleri oluşturan 20 aminoasidin 14’üne de rastlandı. Bir hipoteze göre Dünya’daki suyun ve yaşamın yapı taşı olan kimyasal maddelerin bir kısmı gök taşları tarafından Dünya’ya taşınmış olabilir. Bu hipotezi test etmenin bir yolu yeryüzüne düşen gök taşlarını yani meteoritleri incelemek. Ancak meteoritler hem atmosferden hem de düştükleri ortamdaki kontrolsüz biyolojik koşullardan etkilenir. Dolayısıyla meteoritleri inceleyerek net çıkarımlar yapmak zordur. Güneş sisteminin ilk dönemlerinden arta kalmış bir gök taşından toplanan ve dış etkenlerden korunarak kontrollü koşullar altında laboratuvar ortamına taşınmış örnekler üzerinde yapılan analizlerse bu konu hakkında daha net bir fikir verir. Bennu Asteroiti’nden toplanan örnekler üzerinde yapılan analizler de gök taşlarının Dünya’ya su ve yaşamın yapı taşı olan kimyasal maddeleri taşımış olabileceği hipotezini destekliyor.

Bennu Asteroiti’nin yaklaşık 4,5 milyar yıl önce bir çarpışma sırasında daha büyük bir gök taşından koptuğu düşünülüyor. Yörüngesi şu an Dünya ile Mars civarındaki bölgede yer alıyor olsa da bileşimindeki amonyak gibi uçucu maddeler, gök taşının kökeninin Güneş sisteminin daha dış bölgeleri, muhtemelen Jüpiter’in ötesi olduğunu gösteriyor.

Bennu, CI kondrit olarak sınıflandırılan, karbon bakımından zengin gök taşlarının bir örneği. Bu tür gök taşları, genel olarak atmosfer yolculuğunu tamamlayıp yeryüzüne ulaşmayı başaramaz. Dolayısıyla Bennu örneklerinde görece yüksek miktarda nükleobazlara ve amino asitlere rastlanması, bu organik maddelerin uzayda daha önce düşünülenden daha bol olduğuna işaret ediyor.

Detaylı bilgiye Daniel Galvin ve arkadaşlarının Nature Astronomy’de yayımladıkları makaleden ulaşabilirsiniz.

Kaynaklar:

Galvin, D. A., ve ark., "Abundant ammonia and nitrogen-rich soluble organic matter in samples from asteroid (101955) Bennu", Nature Astronomy, Cilt 9, s. 199-210, 2025.