Prof. Dr. Gazi Huri ile yaptığımız söyleşide hem yaşam öyküsünü hem de sporu, spor yaralanmalarını, dijital bağımlılığın getirdiği ortopedik sorunları, sağlıklı kas ve iskelet sisteminin önemini konuştuk. Tabii gençlere tavsiyelerini de dinledik.
Dünya denizlerinde boyları 33 metreyi bulan mavi balinalardan 2 cm’den küçük pigme denizatına kadar çok farklı özelliklerde deniz canlılarına rastlamak mümkündür.
En az sekiz tane alçak rakımlı Pasifik adasının denizlerin yükselmesi sonucu ortadan kaybolduğu anlaşıldı. Deniz seviyesi yılda ortalama 3 mm yükselirken, Pasifik’in batısında bir ticaret rüzgârları döngüsü fazladan su getirdiği için o bölgede sular daha hızlı yükseliyor.
Dizüstü bilgisayarın işlemcisinden o bilgisayarın sahibi olan fizikçinin eline oradan da sinir sistemine geçtim. (Bundan pek hoşlanmamış olmalı, çarpıldı çünkü.) Beyni bana mikroişlemciyi hatırlattı. Yine bir labirent-te koşturup duruyor ve mesajlar taşıyorduk. Bu sefer her şey daha yavaştı ama labirent çok daha karmaşıktı.
Dünyada yaşayan en büyük hayvan 33 metrelik boyu ve 190 ton ağırlığı ile mavi balinadır (Balaenoptera musculus). Ortalama 11 katlı bir bina kadar olan mavi balinalar, bu kadar büyük olmalarına karşın karides, kril gibi çok küçük canlılarla beslenirler. Erişkin bir mavi balina bir günde 40 milyon kril (yaklaşık 3600 kg) yiyebilir. Dillerinin ağırlığı bir Afrika fili kadardır (7 ton). Kalpleri orta büyüklükte bir otomobil kadardır.
Küçük hayvanları yakalayan ve sindiren bitkiler yüzyıllardır insanların merakını cezbediyor. Dünyadaki yaklaşık 600 tür etçil bitki avlarını yakalamak için dâhice stratejiler geliştirmiş. Tüm etçil bitkiler yeşil renkli. Yani gerekli enerjiyi şeker formunda sağlamak ve depolamak için güneş ışığını kullanabiliyorlar. Ancak etçil bitkiler hayvanları avladıklarında özellikle nitrat ve fosfat gibi mineralleri temin ediyor.
Her bilim insanı “evreka” diyeceği anı düşleyerek çalışmasını sürdürür. Çünkü bu kelime, bilim insanlarına sonsuz bir şöhret ve çok büyük maddi kazanç getirir.
Deniz memelilerin suyun altında uzun süre nefeslerini tutabilmelerinin temel nedeni aldıkları oksijeni uzun süre verimli bir şekilde kullanabilmeleridir.